TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ OLARAK SORUYORUZ:
MERKEZİ YÖNETİM VE SİYASAL İKTİDAR
ORMAN YANGINLARINDAN DERS ALDI MI?
• Ormanların Rant ve Yağma Aracı Olmasına Son Verilecek
mi?
• Ormanları Ranta Açarak Yangınları Körükleyen Yasal
Düzenlemeler İptal Edilecek mi?
• Orman Yangınlarının Çıkmaması, Çıktığında Etkin
Önlemler Alınması İçin Politika, Sistem, Strateji ve
Plan Oluşturulacak mı?
• Ormanların Madenler, Taş ve Mermer Ocakları, Turistik
Yatırımlar ile Delik Deşik Edilmesine, Yağmalanmasına ve
Yok Edilmesine Son verilecek mi?
• İklim Değişikliğine Göre Yangınlara Karşı Gerekli
Önlemler Alınacak mı?
• Orman Yangınlarına Neden Olan Değişiklikler
Anayasa’nın 169.-170.maddelerine Aykırıdır.
• Bilim İnsanları, Orman Alanlarının Parçalanmasının Son
10 Yılda Artan Orman Yangınlarıyla İlişkisi Olduğunu
Belirtmektedir.
• Ormanlar Sağlıklı Çevrenin En Temel Kaynağı ve
Olgusudur.
• Ormanlar Kamusal Varlıklardır. Korunurken,
Yönetilirken ve İşletilirken Kamu Yararı Gözetilmelidir.
ORMAN YANGINLARININ TEMEL NEDENLERİ?
Temel nedenlerden birisi orman yangınlarının önlenmesi
konusundaki politikasızlık, sistemsizlik ve
plansızlıktır. Diğer bir temel neden ormanların ranta
açılmasına izin veren yasal düzenlemeler ve
değişikliklerdir
Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı evrensel tüketici
hakkıdır. Ormanlar ise sağlıklı çevrenin en temel
kaynağı ve olgusudur. 6831 Sayılı Orman Kanununun
16.,17.,18. Maddelerindeki değişiklikler ile, Yasaya
eklenen yeni maddeler ve yönetmeliklerle her çeşit orman
alanları ranta ve yağmaya açıldı. 5177 Sayılı Maden
Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun ile ormanlarda her çeşit madencilik, taş
ocağı, mermer ocağı ve turistik tesis faaliyetlerine
izin verilerek ormanların ranta açılmasına,
yağmalanmasına, parçalanmasına, yok edilmesine ve
tahribatına izin verilmiştir. Türkiye’de 1980’li
yıllardan bu yana 2020 yılı itibariyle 748 bin hektar
orman, amacı dışında kullanılmak üzere özel kişilere,
şirketlere, çeşitli kurum ve kuruluşlara verildi. Orman
vasfını yitirdiği gerekçesi ile 2B arazi kapsamındaki
620 bin hektar orman alanı tarım, sanayi ve yerleşim
amacıyla orman kapsamı dışına çıkartıldı. 6292
Sayılı Yasa ve 6831 Sayılı Yasadaki değişiklikler ve
yönetmeliklerle ile 2B arazilerinin satışına yönelik
orman köylüleri bahane edilerek söz konusu 2B arazileri
rant için çeşitli şirketlere, kişilere satılmaya
başlandı.
Ormanların bütünlüğü parçalanmakta ve yangınlara neden
olmaktadır
Yapılan araştırmalar ve bilim insanlarının verilerine
göre; Orman Genel Müdürlüğünün 2008-2019 yılları
arasındaki verileri analiz edildiğinde 2008’deki orman
parçası sayısı 101 bin iken, 2019’da parçalanma sayısı
158 bine çıkmıştır. 100 hektardan büyük ormanların
sayısı 2008 yılında 12.577 iken, 2019’da 7.614’e indi.
Yalnızca, 11 yılda 100 hektardan büyük orman
parçalarının sayısı % 39,5 azalmış ve ormanların içi
boşaltılmıştır. Bilim insanları, orman alanlarının
parçalanmasının son 10 yılda artan orman yangınlarıyla
ilişkisi olduğunu belirtmektedir. AKP döneminde 2B
arazisi olarak kaybedilen 178 bin hektar orman ile orman
dışı kullanımlara verilen ve izinlerle kaybedilen 493
bin hektar orman, bütün orman varlığımızın % 3’üne denk
geliyor.
Orman yangınlarına karşı gerekli önlemlerin alınması ve
söndürülmesi konusunda
yasal gereklilikler tam olarak yerine getirilmemiştir
6831 Sayılı Orman Yasasının 68. - 76. Maddelerinde
belirtilen; orman yangınlarının çıkmaması konusunda
alınması gerekli önlemler ile çıktıktan sonra hemen
önlem alınmasına ilişkin hükümlerin gereği yerine
getirilmemiştir. Aynı şekilde; 6302 Sayılı Orman
Yangınları ile Mücadele Tamimi, Orman Genel Müdürlüğünün
Orman Yangıları ile Mücadele Esasları ve Orman
Yangınları ile Mücadelede Organizasyon başlıklı
açıklamaları, Orman Yangınları ile Mücadelede Görev
Yapan Gönüllüler Hakkında Yönetmelik esaslarının
gerekleri yerine getirilmemiştir.
Orman yangınlarına ilişkin diğer önemli nedenler
• Türkiye’de orman varlığının % 60’ının riskli ve
yangınlar açısından çok hassas bir bölgede yer aldığı
belirtilmektedir.
• Ormanların korunması ve yangınlara karşı önlem
alınması konusunda personel çalıştırma, görevlendirme ve
eğitim politikaları yeterli değildir.
• Orman yangınlarına neden olan yasal değişiklikler ile
AKP döneminde düzenlenen 6292 Sayılı Yasa Anayasa’nın
169. ve 170. Maddelerine aykırıdır.
• Orman Genel Müdürlüğünün orman yangınları konusundaki
önlemleri son derece yetersizdir.
• Küresel iklim değişikliğinin Türkiye’deki orman
yangınlarına etkileri dikkate alınıp, gerekli politika,
sistem, strateji ve eylem planı oluşturulmamıştır.
ORMAN YANGINLARININ ÖNLENMESİNE İLİŞKİN ÖNERİLER
• Ormanların rant aracı olmasına son verilmelidir.
• Ormanları ranta açarak yangınları körükleyen yasal
düzenlemeler iptal edilmelidir.
• Ormanlar kamusal varlıklardır. Korunurken,
yönetilirken, işletilirken ve genişletilirken kamu
yararı gözetilmelidir.
• Orman yangınlarının çıkmaması, çıktığında söndürülmesi
için etkin önlemler alınması konusunda politika, sistem,
strateji oluşturulmalı ve “Yangınları Önleme Eylem
Planı” hazırlanmalıdır.
• Ormanların madenler, taş ve mermer ocakları, turistik
tesisler ile yağmalanmasına, tahrip edilmesine, delik
deşik edilmesine ve yok edilmesine son verilmelidir.
• Orman alanlarının parçalanıp küçültülmesine son
verilmelidir.
• Orman yangınları ile mücadelede öncelik ve ağırlık,
yangınların çıkmaması ve çıkma olasılığının en aza
indirilmesine verilmelidir.
• Orman yangınlarının çıkmaması, çıkma olasılığının en
aza indirilmesi, çıktığında en etkin şekilde mücadele
edilmesi için gerekli personel sayısı oluşturulmalı,
personelin eğitilmesine önem verilmelidir.
• Türkiye’nin yangın çıkma olasılığı yüksek olan güney
ve batı bölgelerindeki ormanların korunması için çok
özel ve etkin önlemler alınmalıdır.
• Ormanların korunması ve orman yangınlarına karşı
Anayasa’nın 169. ve 170.Maddeleri ile 6831 Sayılı
Yasanın 68.-76.maddeleri, 6302 Sayılı Tamim, Orman Genel
Müdürlüğü’nün Orman Yangınlarıyla Mücadele Esasları ve
Organizasyonu ile Orman Yangınlarıyla Mücadele Görev
Yapan Gönüllüler Hakkında Yönetmelik gerekleri en etkin
şekilde yerine getirilmeli ve uygulanmalıdır.
• Orman yangınlarına karşı tüm ormanlarda “Erken Uyarı
Sistemleri” oluşturulmalıdır.
• Ormanlara giriş çıkışlar Orman İşletme Şefliklerinin
iznine bağlanmalı, drone ve benzeri araçlarla sürekli
izlenmelidir.
• Ormanların korunması, yangın olasılığının en aza
indirilmesi ve yangınlara karşı etkin ve bilimsel olarak
nelerin yapılacağı ve alınacak önlemler konusunda ilgili
bilim insanları, meslek kuruluşları, dernekler, yerel
yönetimler, ilgili kamu kuruluşları ile düzenli
işbirliği yapılmalıdır.
• Yangın önleme çalışmaları tüm yıl boyunca
sürdürülmelidir.
• Ormanlardaki mevcut madenler, taş ve maden ocakları
ile turistik tesisler en kısa sürede denetlenmeli,
ormanların korunması konusunda uygun olmayanların
faaliyetlerine son verilmelidir.
• Ormanların yangınlardan korunması, yangın olasılığının
en aza indirilmesi ve çıkan yangınlara karşı en etkin
önlemlerin alınabilmesi için yangın söndürme teknikleri
ve teknolojileri konularında araştırma yapabilecek
uzmanlar, bölüm başkanları oluşturulmalıdır.
• Orman fakültelerinde “Orman Yangını İtfaiyecilerinin”
yetiştirilmesine yönelik yüksek lisans programları
açılmalıdır. Orman Genel Müdürlüğü’nün gereksinme
duyduğu nitelik ve nicelikte mezun vermelidir.
• Yangın olasılığı yüksek olan orman işletmelerinin her
birinde araröz, helikopter ve gerekli araçların su
alabilecekleri genişlikte olmak üzere yeterli sayıda
“yangın havuzları” oluşturulmalı, güvenlik altına
alınmış bu havuzlar her mevsim dolu tutulmalıdır.
• Dokuz Eylül Üniversitesine devredilen “Orman
Yangınları İşçi Eğitim Merkezi” yeniden açılmalıdır.
Ayrıca, Mersin, İzmir, Çanakkale ya da Balıkesir’de de
yenileri açılmalıdır.
• Türkiye’nin ormanları ile ekolojik ve iklim
koşullarına uygun yeterli sayıda, yangınlara karşı en
etkin ve hızlı şekilde işlevi olan teknolojik
özellikteki uçak ve helikopterler sağlanmalıdır.
• Özellikle de her büyük yangından sonra “orman yangın
itfaiyecileri” ile ilgili uzmanlar ve görevliler
yangının tüm özellikleri ile yangın söndürme
çalışmalarının başlangıcından sonuna kadar ayrıntılı
olarak öyküsünü yazmalıdır.
• Küresel iklim değişikliğinin Türkiye’deki orman
yangınlarına etkileri bilimsel olarak araştırılıp
incelenerek, alınması gereken önlemler ve yapılması
gerekenlere ilişkin politika, sistem, strateji ve eylem
planları oluşturulmalıdır.
Basınımıza, kamuoyuna, ilgili ve yetkililere saygıyla
duyurulur.
Turhan ÇAKAR
Genel Başkan
BASIN AÇIKLAMAMIZIN
İNTERNETTEKİ YANSIMALARI
https://www.tuketicidostu.com.tr/makale/tuketici-makale/turhan-cakarmerkezi-yonetim-ve-siyasal-iktidar-orman-yanginlarindan-ders-aldi-mi/
|