SORUNLARIN ÇÖZÜLEMEDİĞİ TARIMDA NEO
LİBERAL ARAYIŞ:
TARIM ve ORMAN BAKANLIĞI ÖZELLEŞTİRİLİYOR!
Geçtiğimiz yılın Temmuz
ayında Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 Numaralı
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı
birleştirilerek Tarım ve Orman Bakanlığı kurulmuştu.
Tarım ve Orman Bakanlığı birleşmenin sancılarını
gideremeden, yapılanmanın ilk sonuçları henüz görülmeden
yeni bir yapılanma girişimigündeme gelmiştir.
Tarımda Milli Birlik Projesi adıyla gündeme gelen yeni
yapılanmaya ilişkin olarakkamuoyuna yansıyan bilgiler
son derece kısıtlı olmakla birlikte, bu kısıtlı bilgiler
dahi yeni yapılanma girişiminin Bakanlığın kendisinde
olduğu kadar, ülkemizin kamu örgütlenmesinde de çok
büyük tartışmalara yol açacağını gösteriyor.
“Tarımda Milli Birlik Projesi” tarımımıza neler getirir,
tarımımızdan neler götürür?
Tarım ve Orman Bakanlığı tarımsal üretimde her geçen gün
artan sorunlara çözüm bulamazken, daha önce kamuoyuna
iddialı bir şekilde açıklanan Milli Tarım Projesinin
şimdilerde adı bile hatırlanmazken,tarımda yaşanan
sorunların hiçbirine çözüm getirmeyecek bu yeni
girişiminçok daha önemli sorunlara yol açmasından kaygı
duyuyoruz.
Ülkemizin son yıllarda tarım alanında yaşadığı temel
sorun üretimle ilgiliyken, tarımda yıllardır sergilenen
başarısızlığı itiraf edercesine ortaya koyan bu projede
üretim geri planda bırakılmıştır.Sürecin ürün
pazarlaması ile işlenmesine, yanı sıra dışsatımına
yönelik aşamaları ağırlıklı olarak yerli ve yabancı özel
sermayenin yönlendiriciliğine bırakılmaktadır. Tarım ve
Orman Bakanlığı, özellikle de taşra örgütlenmesi özel
sektörün belirleyici olacağı bir holding yapısının
destekçisi konumuna getirilmektedir.
“Yalın Sistem” ne anlama geliyor?
Tarımda Milli Birlik Projesinin temelini “Yalın Sistem”
adı verilmiş piramit şeklinde bir yapı oluşturmaktadır.
Dört katmanlı olarak tasarlanan piramidin en alt
katmanında “çiftçiler”, “ormancılar”, “balıkçılar”
şeklinde sıralanan üreticiler, üzerindeki katmanda Milli
Birlik Kooperatifi, üçüncü katmanında ise Semerat
Holding, piramidin en tepesinde ise ne anlama geldiği
açıklanmayan Dünya Markası yer almaktadır.
Yeni sistemde Bakanlığın merkezinde yer alan Genel
Müdürlükler birleştirilerek Daire Başkanlığı düzeyine
indirgenmektedir.Üreticilerin bir üst örgütlenmesi
olarak sunulan Milli Birlik Kooperatifi (MBK), Bakanlık
taşra teşkilatı ile “Tarım Kredi Kooperatifinin
konsolide” edilmesiyle kurulmaktadır. MBK on iki bölge
müdürlüğünden oluşurken, bölge müdürlüklerinin de
bölümlerden oluşması öngörülmektedir. Bakanlığın il
müdürlüğü örgütlenmesine karşılık gelen bölümlerle, il
müdürlüğü düzeyindeki örgütlenme, şube müdürlüğü
düzeyine indirgenmekte, bu yapıda ilçe müdürlüğü
örgütlenmesine ilişkin bir bilgiye rastlanmamaktadır. Bu
yapılanmayla Bakanlık taşra teşkilatı ortadan
kaldırılmakta, Bakanlık karar merci olmaktan çıkarılarak
temsili, işlevsiz bir yapıya dönüştürülmektedir.
Ürün tedarikçisi olarak rol verilen MBK’nın %35,
KİT’lerin %15, özel sektörün ise %50 pay ile ortak
olduğu Semeratholdingin, ürün ticareti ve pazarlaması
görevini üstlenmesi planlanmaktadır. “Milli” iddiasıyla
yola çıkılmasına karşın, Semerat holdingin hakim ortağı
olan özel sektör şirketleri içerisinde yer verilen
Unilever gibi küresel bir şirket ve sayılan diğer
şirketlerin ortaklık yapıları, üreticilerin,
tüketicilerin, meslek kuruluşlarının ve kamunun hiçbir
şekilde söz sahibi olamayacağı, neoliberal politikalara
göre belirlenecek bir “milli tarımı (!)”açıkça
göstermektedir. Yapının içerisine dahil edilecek KİT’ler
ise tümüyle yerli ve ulusötesi sermaye gruplarının
egemenliğine açılacaktır.
Tarımsal İthalat Artarak Devam Edecek!
2023 yılına kadar 100 Milyar Dolarlık tarımsal hasıla
elde edilmesi hedeflenen projeninuzun vadeli hedefleri
arasında yer alan “Arz açığı olan kategorilerde yurt
dışından Yalın Sistemle ürün temin edilecek” hedefi,
ülkemizde arz açığını kapatmaya yönelik önlemlerin
alınmayacağını, aksine dışalımın kurumsallaşacağını
göstermektedir. Uzun vadeli hedeflerden bir diğeri olan
“2030’da genel bütçeden pay almayan bir bakanlık yapısı
sağlanacaktır” hedefi ise, özelleştirme yoluyla dünyada
bir ilk olarak kamunun tümüyle tarım sektöründen
çekilmesini öngörmektedir.
Tarım sektörünün kamusal örgütlenmesini genelleştirerek
küçülten, taşra örgütlenmesini ortadan kaldırıp merkezde
işlevsiz hale getirerek etkisizleştiren, kurumsal
uzmanlaşmaya, konu bazlı çalışmaya imkân vermeyen bu tür
bir yapı,ülkemizin ve halkımızın yararına olmayacaktır.
Tarımsal üretime ve kırsal alana ilişkin sorunların
çözümü yerine, kamunun tarım alanındaki düzenleyici,
destekleyici ve denetleyici işlevleri kaldırılmaktadır.
Kamu gücü ile kamu yararı ilkesi doğrultusunda yapılan
bu görevler, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini
korumak amacıyla kurulan kooperatiflere devredilemez.
Tarımda Milli Birlik Projesi, daha önce örneklerini
gördüğümüz birçok çalışmada olduğu gibi, konuyla ilgili
tarafların ve bilimsel çevrelerin görüşleri alınmadan,
kamuoyunda tartışılmadan “yaptık, oldu” mantığıyla
hazırlanmıştır. Kullanılan terminolojiden projenin
Bakanlık dışında, konunun temel bilgilerinden yoksun bir
danışmanlık şirketine hazırlatıldığı açıkça
görülmektedir.
Tarımsal kamu yönetimi ülke gereksinimlerine uygun
şekilde yeniden düzenlenmelidir
Ülkemizin önceliği bu tür ayağı yere basmayan, yalnızca
büyük sermayenin çıkarlarını ön plana alan projeler
değil; tarımsal kaynakları, üreticiyi,tüketiciyi ve
kırsal kalkınmayı öncelikleyen planlı bir tarım
politikası olmalıdır. Bakandan Bakana, ortaya çıkan her
soruna göre değişen, üreticilerin hiçbir şekilde
geleceğe dönük planlamalarını yapamadığı bir tarım
politikasıyla sorunlara çözüm getirilmesi mümkün
değildir.
Tarımsal kamu yönetimi ülke gereksinimlerine uygun
şekilde yeniden düzenlenmeli, sulama, arazi
toplulaştırması gibi tarımsal altyapı hizmetleri
ivedilikle bitirilmelidir. Tarım arazilerinin amaç dışı
kullanımı, hızla el değiştirmesi ve köylünün mahalleli
yapılıp üretim süreçlerinden koparılarak şehir
merkezlerine göçmesi ya da kendi toprağında işçi haline
getirilmesi önlenmelidir. Bu amaçla üreticilerin
piyasaya karşı menfaatlerini korumak amacıyla
kooperatifler şeklinde örgütlenmesinin özendirilmesi,
etkin ve verimli çalışmalarının önündeki engellerin
kaldırması, güçlenmelerinin sağlaması önemli ve
gereklidir. Ama bunun yolu tüm üreticileri tek bir
kooperatif çatısı altında örgütleyerek, onları kâr
güdüsüyle hareket eden yerli ve ulusötesi sermaye
gruplarının belirleyicisi olduğu bir holdingin insafına
terk etmek olmamalıdır.
Tarımsal üretimimizin artırılması, gıdagüvenliği ve
güvencesinin sağlanması, kırsal alanın sorunlarının
çözümü için gerekli adımların atılması zorunludur.
Bunlar bilinmeyen sorunlar değildir. Ancak bu sorunların
çözümüne odaklanılması yerine, bir öncekinin sonucu
alınmadan, bir yenisinin uygulamaya konulduğu, tarım
teşkilatının enerjisini ve motivasyonunu düşüren,
kurumsal yıkımlara yolaçan yeni yapılanma denemelerinden
artık vazgeçilmelidir.
Sonuç olarak…
Tarımda Milli Birlik Projesi;
Tarım sektörünün içinde
bulunduğu sorunları çözmekten uzak;
Anayasal ve yasal birçok
yeni soruna neden olacak;
Tarım örgütlenmesini
kamusal olmaktan çıkarıp, tümüyle yerli ve yabancı
sermayenin destekçiliğine indirgeyecek;
Tarımsal üretimimizde
gıdagüvenliği ve
güvencesini sağlayamayacak,
Yalnızca kârlılık amacını
öne çıkaracak;
Ülkemizde tarımsal
üretiminin temeli olan küçük üreticilerin tasfiyesine
neden olacak;
İthalatçı politikalar
kurumsallaştırarak tarımsal ürün ve gıdada dışa
bağımlılığı pekiştirecektir!
Bu nedenlerle; Tarımda Milli Birlik Projesi adıyla
uygulanmak istenen bu projeden vazgeçilmelidir.
Tarımsal kaynaklarımızın
korunmasını sağlayacak,
Üreticilerimizin çıkarlarını
gözetecek,
Gıda güvencesinden,
halkımızın gıda güvenliğinden hiçbir nedenle ödün
vermeyecek;
İthalata dayalı
politikalardan vazgeçerek, ülkemizin gıdada kendine
yeterliliğini sağlayacak;
Tarımsal üretimin her
alanında çok boyutlu demokratik planlamayı ilke
edinecek;
Ülkemizin ekolojisiyle,
toplumsal ve kültürel yapısıyla uyumlu teknik ve
teknolojiler geliştirilip ve yaygın olarak
kullanılmasını sağlayabilecek,
Demokratik bir kamusal tarımsal örgütlenme, konuyla
ilgili tüm tarafların işbirliğiyleülke gereksinimlerine
uygun şekilde tasarlanarak yaşama geçirilmelidir.
Kamuoyu ile saygıyla paylaşırız.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası
Tarım Orman-İş
Tarım Orkam-Sen
Çiftçi-Sen
Tüketici Hakları Derneği
Türkiye Ziraatçılar Derneği
BASIN AÇIKLAMASININ
İNTERNETTEKİ YANSIMALARI
https://www.evrensel.net/haber/378443/tarimda-yeni-projeye-elestiri-adi-milli-sonucu-bagimli
https://www.tmmob.org.tr/icerik/sorunlarin-cozulemedigi-tarimda-neo-liberal-arayis-tarim-ve-orman-bakanligi-ozellestiriliyor
http://www.yenimesaj.com.tr/tarim-sektorunde-yeni-proje-isyani-H1316825.htm
https://www.ulusal.com.tr/gundem/hukumete-tarimda-milli-birlik-onerisi-h228901.html
|