ZEYTİNLİKLERİMİZİN VE MERALARIMIZIN RANTA VE TALANA
AÇILMASINA HAYIR
Yıllarca zeytin tarımı desteklendi, zeytinyağı üretimi
teşvik edildi. Ama şimdi zeytinliklerimiz ve meralarımız
maden ve enerji sermayedarlarına, inşaat devlerine
kurban ediliyor..
Zeytinin ana vatanı olan Türkiye, binlerce yıllık bir
üretim ve inanç kültürünün de kaynağı olan zeytin
ağaçlarının ölüm fermanını da imzalayan ilk ülke olarak
tarihe geçmek üzere. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
tarafından hazırlanan ve 1 Haziran'da ilgili alt
komisyondan geçirilen zeytincilikle ilgili yasa tasarısı
bugünlerde Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek. Zeytin
üreticilerinin, meslek odamızın, muhalefet partilerinin
yazarların, çizerlerin daha önemlisi sektörün görüşünü
hiçe sayan tasarı genel kurulda kabul edilip
yasalaşırsa, bundan böyle zeytinliklerimiz ranta ve
talana açılacaktır.
Dünya genelindeki toplam 900 milyon civarındaki zeytin
ağacının 300 milyonu İspanya'da bulunuyor. Zeytin ve
zeytinyağı üretiminde dünya lideri olan İspanya'yı
İtalya ve Yunanistan takip ediyor. Türkiye ise 172
milyonluk zeytin ağacı sayısıyla dördüncü sıradadır.
Türkiye'nin toplam tarım alanını % 3 ünü zeytinlikler
oluşturmaktadır. Tütün ve pamukta uygulanan yanlış
politikalarla zeytine yönelim artmış verilen desteklerin
etkisiyle de zeytin varlığımız 172.000.000'lara
ulaşmıştır. Zeytin iklim seçiciliği en yüksek meyvedir.
Eksi 8 derecede donar. Bu nedenle sadece Akdeniz iklim
kuşağında yetişir. Yetiştirme alanı bu kadar sınırlı ve
yüzlerce yıl ürün verebilen, kutsal, bilge, barış
sembolü, sağlık iksiri ölmez ağaç Zeytin ranta kurban
edilemez. Dünyada ve Türkiye'de zeytin ve zeytinyağı
tüketimi hızla artarken 500.000 zeytin üreticisi aile
işsizler ordusuna katılması kabul edilemez.
Zeytinyağı tüketiminde ilk sırayı AB ülkeleri alırken
iken Ülkemizin yıllık zeytinyağı tüketimi 2 litredir. Bu
çok düşük bir rakamdır.
Zeytin'in, kutsallığının yanı sıra sağlık açısından da
yararlı bir besin ürünüdür. Zeytin de bolca bulunan E
vitamini nedeniyle Kalp ve Kemik sağlığı için, sindirim
sistemi için, Diyabette kandaki şeker oranını azaltıcı
ve kanseri önleyici özelliği vardır. Türkiye'de her yıl
160 bin kişi kalp-damar hastalıkları nedeniyle ölüyor!
Kötü huylu tümör nedeniyle gerçekleşen ölümlerin toplam
sayısı 2014 yılında 76 bin 2015 yılında 77 bin,2016
yılında 80.bin kişidir.
Tasarıyla getirilen "Zeytinciliği Koruma Kurulu" 5403
sayılı yasada yer alan toprak koruma kurullarını
çağrıştırmaktadır. 2005 Yılında çıkarılan 5403 Sayılı
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Toprak Koruma
Kurulu Kararlarları ile Kama Yararı kavramının arkasına
sığınarak 7.500.000 da tarım alanı tarım dışına
çıkarılmıştır. Bu alan yaklaşık olarak tüm zeytin
alanlarımızın ( 8.369.346 da) alanına eşittir. Bu,
durumun vehametini ortaya koymaktadır.
Tehdit altında olan sadece Zeytinciliğimiz mi? Tabi ki
hayır. Tasarıyla Meralarımızda tehdit altında. Tasarının
30.maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 14.
maddesinin birinci fıkrasına (i) bendi eklenmektedir. Bu
değişiklikle, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının
talebi ile OSB'ler, Endüstri Bölgeleri, Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri ile yerleşim yerleri içinde bulanan
sanayi siteleri ve münferit işletmelerin yerleşim yeri
dışına çıkarılması için, meralarda tahsis amacı
değişikliği yapılır hükmü getirilmektedir. Ayrıca bu
kapsamda tahsis amacı değiştirilen meralar için ödenmesi
gereken 20 yıllık ot bedeline de muafiyet
getirilmektedir. Meralara ilişkin yapılan bu
değişiklikler, son yıllarda krizden bir türlü çıkamayan
hayvancılığımız için büyük bir tehdittir.
Yasa kabul edilip yürürlüğe girerse binlerce zeytin
ağacı kesilme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır.
Zaten bu raporun amacı, sermaye'ye peşkeş ve zeytin
üretimi ile meraların bitirilmesi amaçlanmaktadır.
Ülkemizde sanayi yatırımları elbette olmalıdır. Ancak
bunu yaparken doğaya saygılı olmalı ve
sürdürülebilirliğe önem verilmelidir. Aksi takdirde
yapılan yanlışların bedellerini çocuklarımız ve gelecek
nesiller doğa felaketleri ile acı bir şekilde ödemek
zorunda kalacaklardır.
Bu yasa tasarısı geçerse hiç şüphesiz en büyük kazancı
uluslar arası gıda ve tarım tekelleri ile kazanacak.
Tüm milletvekillerimizi zeytinimiz ve meralarımıza sahip
çıkmaya davet ediyoruz.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak dost örgütler,
üreticilerimiz tüketicilerimiz ve tüm halkımızla
birlikte zeytinimize, meralarımıza yaşama sahip çımaya
devam edeceğiz.
Özden GÜNGÖR
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı
DESTEKLEYEN KURUMLAR
TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI
TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI
TEMA VAKFI
TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ

|