Dünya Gıda Gününde, tüketiciler olarak güvensiz ve
sağlıksız gıdaya mahkum edildik!.. Bu durumu şu
örneklerle açıklıyoruz:
Tarım ürünlerinde kullanılan kimyasal zehirler (tarım
ilaçları)
Hergün sofralarımızda tükettiğimiz tarımsal ürünlerde
bilinçsizce, kontrolsüz kimyasal tarım ilaçları
(pestisit) gibi tarım zehirleri kullanılmaktadır.
Örneğin, tek bir tarım ürününde kullanılması gereken
pestisit, kullanılmaması gereken diğer bir çok tarım
ürününde kullanılmaktadır. Bu zehirler, önerilen dozun
üzerinde sık sık ve hasattan çok kısa süre önce
kullanılmaktadır. Bu şekilde yanlış ve bilinçsizce tarım
ilaçlarının kullanıldığı tarım ürünlerinin çok iyi
yıkanması halinde bile tarım ilacının etkisi
kaybolmamaktadır.
Akdeniz Üniversitesi Gıda Güvenliği ve Tarımsal
Araştırmalar Merkezi tarafından 2014 yılında domates,
kabak, portakal gibi değişik sebze ve meyveler üzerinde
pestisit ( tarım ilaç) analizleri yapılmıştır. Analiz
sonuçlarında, ürünlerin yüzde 25'inde ( %25) olması
gereken pestisit kalıntı limitinin üzerinde kalıntı
görülmüştür. Bununla birlikte, analizi yapılan ürünlerin
yüzde 85'inde (%85) birden çok pestisit kalıntısı
görülmüştür. Bazı ürünlerde, 13'e kadar çıkan sayıda
çeşitli pestisitlerin kullanıldığı belirlenmiştir.Bir
üründe, birden fazla kullanılan pestisitler tek tek
limit değerin altında kalmış olsa bile bu kalıntı
değerleri toplandığında, olması gereken limitin üzerinde
kalıntı görülür.
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde gıda güvenliğini sağlama
ve tüketicinin sağlığını koruma amacıyla kurulmuş bir
iletişim portalı olan "Gıda ve Yem Hızlı Alarm
Sisteminde ( RASFF)" ülkemizden Avrupa Birliği
ülkelerine ihraç edilen ürünlerde pestisit kalıntılarına
ilişkin bilgi bulunmaktadır. Örneğin, bu Sistemde,
15.06.2016 tarihli bir kayıtta ülkemizden Bulgaristan'a
gönderilen limonlarda pestisit kalıntısı görülmüş ve 164
ton limon ülkemize geri gönderilmiştir. Soruyoruz :
ülkemize geri gönderilen limonlara ne olmuştur?
Ülkemizde 2002 yılında yasaklanmış "methamidophos"
isimli tarım ilacı kalıntısı 23 Temmuz 2015 tarihinde
ülkemizden Bulgaristan'a ihraç edilen biber örneğinde
görülmüştür. Ayrıca, 2016 Ocak- Ekim tarihleri
arasındaki RASFF kayıtları incelendiğinde, son üç
ay içinde limon ve biber gibi çeşitli ürünlerde 2015
yılı Nisan ayında ülkemizde yasaklanmış olan "chlorpyrifos"
isimli pestisit kalıntısı görülmüştür. Soruyoruz:
özellikle, AB ülkelerine ihraç edilen ürünlerde daha
sıkı ve daha çok denetim ve analiz yapılmasına rağmen,
AB'ye ihraç edilen ürünlerde bile bu kadar pestisit
kalıntısı görülüyorsa, Türkiye iç piyasasında tüketilen
ve bizim yediğimiz sebze ve meyveler ne durumdadır
acaba?
Bugün, dünyada kullanılan 800 dolayında tarım ilacının
120 kadarının endokrin sistemi (iç salgı bezleri)
bozucu ve çok düşük dozlarda bile insanları hasta ettiği
belirlenmiştir. Tarımsal ürünlerde kullanılan söz konusu
kimyasal tarım zehirleri (tarım ilaçları) çeşitli kanser
hastalıklarına neden olmakla birlikte, hormon sistemini,
doğurganlığı, kalp-damar, sinir ve bağışıklık sistemini
olumsuz etkilemektedir. Daha da kötüsü, birden çok
sayıda kimyasal maddenin birlikte yapmış oldukları etki,
sağlık sorunlarının şiddetini ve çeşitliliğini
arttırmaktadır.
İnorganik Kimyasal gübreler (tarımsal zehir)
Tarımsal ilaçlarla birlikte tarımsal üretimde kullanılan
inorganik kimyasal gübreler topraktaki yararlı canlıları
öldürmektedir. Gerek inorganik kimyasal gübre gerekse
tarım ilaçları (kimyasal tarım zehirleri) yeraltı
sularına ve havaya karışmakta, biyoçeşitliliğe zarar
vermektedirler. Tarımsal zehirlerle kirletilmiş yer altı
suyu, hava ve bitkiler insan ve hayvan sağlığını
doğrudan ve dolaylı olarak olumsuz etkilemektedir. Yer
altı sularına karışan inorganik kimyasal gübrelerle
kirlenen suların insan vücuduna alınması sonucunda
sağlık üzerinde akut, kronik etkiler yapmaktadır.
İnorganik gübrelerin çoğunda kirlilik sınırının üzerinde
arsenik, kurşun, civa, krom gibi toksik metaller
bulunmaktadır. Bu metallere bağlı olarak çevre ve sağlık
sorunları oluşmaktadır. Yapılan bir diğer araştırmada
sentetik gübre kullanılan pirinç tarlalarındaki
sivrisinek larva oranının organik gübre kullanılan
tarladakilerden daha fazla olduğu gözlenmiştir. Bunun da
sivrisinekle geçen sıtma ve Japon ensefaliti gibi
hastalıkların artışına neden olabileceği belirtilmiştir.
Antibiyotikler
Türkiye'de, özellikle tavuklar başta olmak üzere, büyük
baş hayvanlarda ve kültür balıkçılığında antibiyotikler
kullanılmaktadır. Tavuk ve büyük baş hayvan üzerinde
yapılan araştırmalarda görülen yüzlerce bakterinin yüzde
70'den fazlasının antibiyotiğe dirençli olduğu
vurgulanmaktadır. Yani, büyükbaş hayvanların ve
tavukların etlerinde ve diğer hayvansal gıdalarda
antibiyotik kalıntısı görülmektedir. Antibiyotik
dirençli bakteri taşıyan gıdaların insanlar tarafından
tüketilmesi ilaca dirençli enfeksiyonlara neden
olmaktadır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına
Soruyoruz: antibiyotik kullanımı ve denetimi
politikanız var mı? Varsa kanıtlayınız!..
GDO'lu Gıdalar ve GDO'lu Yemler
İnsan sağlığı için diğer önemli bir tehlike GDO'lu
gıdalar ile birlikte GDO'lu yemlerle beslenen
hayvanların ürünleridir. Ayrıca, GDO'ların topraktaki
mikroorganizmalara bulaşma riski de bulunmaktadır.
Türkiye'de GDO'lu yemlerle birlikte, GDO'lu gıdalar ve
kaçak olarak giren GDO'lu tohumlar da kullanılmaktadır.
Açıkça, Türkiye, GDO'lu yemlerin işgali altındadır.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına Soruyoruz:
sağlıklı ve yerli yem politikanız var mı?
Gıda Katkı Maddeleri
Günlük yaşamımızda reklamları en çok yapılanlar arasında
yer alan hazır gıdalarda kullanılan gıda katkı
maddeleri, sağlığımıza zarar veren kimyasallardır.
Bununla birlikte, pestisit kalıntılı tarımsal ürünler
ile antibiyotik kalıntılı büyükbaş hayvan ve tavuk
ürünlerinin kullanıldığı hazır gıdalar, sağlığımız
açısından başka bir tehlike oluşturmaktadır.
İlaç etken maddeleri katılmış, bozulmuş ve değiştirilmiş
gıdalar ile hijyenik olmayan ve sağlıksız koşullarda
özellikle de merdiven altı üretilen gıdalar başka bir
tehlike!..
Sık sık okullarda, kamu kurumlarında, yurtlarda,
hastanelerde kitlesel olarak "gıda zehirlemesi"
haberlerini duymaktayız. Tüm dünyada, hastalıkların üçte
birden fazlası gıda kökenli olarak belirlenmiştir.
Gerekli ve Yeterli Gıdaya Erişim
Gıda sağlığı ve gıda güvenliği ile birlikte yeterli ve
gerekli gıdaya erişim insan sağlığı ve yaşamının en
önemli ve en temel boyutlarındandır. Yeterli - dengeli
ve sağlıklı beslenebilmek için gerekli, yeterli ve
sağlıklı gıdaya erişim en temel tüketici ve insan
haklarındandır. Bugün Türkiye'de, yüzde 18' dolayında
yani 15 milyonun üzerinde tüketici açlık sınırının
altında yaşamaktadır. Nüfusun %85 dolayındaki kesimi
yani 67 milyon tüketici ise gıda yoksuludur. Gıda
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Hükümete Soruyoruz:
tüketicilerin açlıktan ve gıda yoksulluğundan kurtuluşu
için; gerekli, yeterli ve sağlıklı gıdaya erişimi için
politikanız var mı? Varsa, açıklayınız.
Paramızla Zehirli Gıda Tüketmek İstemiyoruz!..,
Zehirli Sebze ve Meyve İstemiyoruz!..
Gıdamızda Tarımsal Zehir İstemiyoruz!..İnsanları ve
Canlıları Öldüren Tarım Zehirlerine Hayır!..Kimyasal
Zehir Kullanılan Gıdalarla Çocuklarımızı Zehirlemek
İstemiyoruz!..
Tarımda Kimyasal Zehir Değil, Geliştirilmiş Geleneksel
ve Yerel Mücadele Yöntemleri Uygulansın!..Arıları ve
Topraktaki Canlıları Öldüren Biyoçeşitliliğe Zarar Veren
Havamızı Kirleten Kimyasal Tarım Zehirlerine Hayır!..
Tarımsal Zehirler Üzerindeki Denetimlere Ve Analizlere
Ağırlık Verilsin Sonuçlar Kamuoyuna Açıklansın!..
Antibiyotikli Gıda İstemiyoruz!..Antibiyotiksiz İnek,
Antibiyotiksiz Tavuk, Antibiyotiksiz Balık
İstiyoruz!..GDO'lu Gıda İstemiyoruz!..GDO'lu Yemlerle
Hayvan Beslenmesine Hayır!..
Çocuklarımızı Katkı Maddeli Hazır Gıdalardan
Koruyalım!.. Okul Kantinlerine Dikkat!..
Yerli ve Ekolojik Tarım, Yerli ve Ekolojik Gıda
İstiyoruz!..Yeterli ve Güvenli Gıdaya Erişim
Evrensel Tüketici ve İnsan Hakkıdır. Açık ve Gıda
Yoksulluğu Son Bulsun!..
İhraç Edilen Gıdalara Uygulanan Denetim ve Analizler
Yediğimiz Gıdalara da Uygulansın!..
Belediyelerin Hallerde Laboratuvar kurmasını
İstiyoruz!..
Paramızın, Yabancı ve Yerli Tarım ve Gıda Baronlarına
Gitmesini İstemiyoruz!..
Baronların Egemen Olmadığı Tarım ve Gıda Sistemi
İstiyoruz. Baronlar İçin Değil
Halk İçin Gıda. Gıdamızın Geleceği Aracı ve Baronların
Keyfine Bırakılamaz.
Güvenli ve Yeterli Gıda İçin Gıda Egemenliği.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Turhan ÇAKAR
Genel Başkan |