●
SAĞLIKLI VE YETERLİ GIDAYA ERİŞİM EVRENSEL TÜKETİCİ
HAKKIDIR.
● TÜRKİYE’DE
GIDA SAĞLIĞI VE BESLENME ALARM VERİYOR!..
● RANT İÇİN
DEĞİL, HALK İÇİN GIDA!..
● ÇOCUKLARIN
GIDA REKLAMLARINDA ARAÇ OLARAK KULLANILMASINA HAYIR!..
● HAZIR GIDALAR
SAĞLIĞIMIZ İÇİN TEHLİKELİDİR.
● ALDATICI,
YANILTICI VE İSTİSMAR EDİCİ GIDA REKLAMLARINA HAYIR!..
Bu yıl, tüm dünyada, 15 Mart
Dünya Tüketici Hakları Günü nedeniyle, “Sağlıklı ve
Yeterli Gıdaya Erişim” konusunda etkinlikler yapılmakta,
sorunlar ve çözüm önerileri gündeme getirilmektedir.
Tüketici Hakları Derneği olarak, bu kapsamda,
“Türkiye’de Sağlıksız Gıda ve Beslenme Bozukluklarının
Mevcut Durumu ve Sonuçları” konusunu gündeme getirmemiz,
çocuklarımız, gençlerimiz ve halkımız açısından çok
büyük bir önem oluşturmaktadır.
Sağlıksız gıda ve beslenme bozuklukları konusunda
yapılan araştırmalarda, sorunun her geçen gün daha da
arttığı görülmektedir. Ülkemizde, başta çocuklarımız,
gençlerimiz ve kadınlarımız olmak üzere, halkımızın çok
büyük bir çoğunluğunun sağlıksız, yetersiz ve dengesiz
beslendiği görülmektedir. Özellikle de, toplumumuzun
yüzde sekseninin yoksulluk sınırında, yüzde yirmisinin
açlık sınırında yaşadığı kesimlerde bu sorunun çok daha
ağır olduğu görülmektedir. Yani, yoksulluk, düşük gelir
düzeyi ve gıdanın pahalı olması nedeniyle,
çocuklarımızın, gençlerimizin ve halkımızın ezici
çoğunluğu sağlıksız, yetersiz ve dengesiz beslenmek
zorunda bırakılmıştır.
Diğer taraftan, en başta hazır ve ambalajlanmış gıdalar
olmak üzere, gıdalarımızın ezici çoğunluğunda sağlığa
aykırı fiziksel, biyolojik ve kimyasal kirliliklerin
olduğu araştırmalarla ortaya konulmaktadır. Örnek vermek
gerekirse, hemen tüm ve ambalajlanmış yiyecek ve
içeceklerde sağlık açısından risk ve tehlike oluşturan
çeşitli gıda katkı maddeleri bulunmaktadır. Okul çağı
çocuklarımızın ve gençlerimizin gerek okul kantinlerinde
gerekse okul dışında ve evlerde ağırlıklı olarak katkı
maddeli, şekerli, unlu, trans yağlı hazır ve ambalajlı
gıda tüketimi belirleyicidir. Bu gıdalar ile sağlıksız,
dengesiz ve yetersiz beslenme tarzı obeziteye,
şişmanlığa, hipertansiyona, kemik erimesine, karaciğer
yağlanmasına, diyabete, kalp-damar hastalığına,
kansızlığa, kansere ve alerjiye neden olmaktadır. Bu
hastalıkların da her geçen gün arttığı görülmektedir.
Ayrıca, bilinçsizce tarım ilacı kullanımı ile birlikte
özellikle de endüstriyel tarım şirketlerinin büyük
çiftliklerinde büyük baş, küçük baş ve kümes
hayvanlarının sağlıksız olarak yetiştirilmesi, hazır ve
GDO’lu yemlerle beslenmesi de gıdalarımızın
sağlıksızlığının diğer çok önemli bir nedenidir.
Aldatıcı, yanıltıcı ve istismar edici gıda reklamları
ile çocuklarımızın reklamlarda araç olarak kullanılması
yanlış ve sağlıksız tüketim algısını körüklemektedir.
Ülkemizde emperyalist gıda ve tarım şirketleri ile belli
bir azınlığın lehine halkımızın ve ülkemizin aleyhinde
olan yanlış gıda ve tarım politikaları bu sorunun asıl
nedenidir.
“Sağlıklı ve Yeterli Gıdaya Erişim” evrensel tüketici
hakkıdır. Tüketicilerin bu evrensel hakkına saygı
gösterilerek gıda ve tarım politikalarının bu anlayışa
uygun olarak yeniden ele alınması konusunda Hükümete,
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına, diğer ilgili ve
yetkililere çağrıda bulunuyoruz.
Çalışanların, emeklilerin, işsizlerin ve tüm yoksulların
sağlıklı ve yeterli gıdaya erişebilmesi ve dengeli
beslenebilmesi için gerekli ekonomik ve sosyal
önlemlerin alınması çağrısında bulunuyoruz.
Çocuklarımızın gıda reklamlarında reklam aracı olarak
kullanılmasına son verilmesi için gerekli yasal
düzenleme yapılması çağrısında bulunuyoruz.
Okullarda çocuklarımıza sağlıklı, yeterli ve dengeli
beslenebilmelerine uygun olarak ücretsiz yemek verilmesi
ile birlikte sağlıklı ceviz, fındık ve badem gibi çerez
dağıtılması çağrısında bulunuyoruz.
Son olarak, rant için değil, halk için gıda istiyoruz.