Soğuk havalarda sobaların yanması sonucunda sobalardan sızan
karbonmonoksit gazı nedeniyle, zehirlenerek ölenlerin sayısında artışlar
gözlenmekte, aileler yok olmakta, ocaklar sönmektedir.
Soba zehirlenmeleri ve ölümlerinin yoksul ve dar gelirli ailelerin
yaşadığı yerleşim yerleri ve binalarda daha yoğun olduğu görülmektedir.
Özellikle de katı yakıt sobalarının kullanıldığı binalarda tüketici
güvenliği, çevre sağlığı, enerji verimliliğini dikkate alacak şekilde bir
yakıt kullanma sistemi mevcut değildir. Ülkemizde, bu konuda bir sistem
anlayışı, bir bütünsellik, bir politika ve bir düzenleme bulunmamaktadır.
Katı yakıt sobalarının üretiminde kullanılan teknoloji ilkellikten
kurtulamamış olup, verimsiz, güvensiz ve çevre kirliliğine neden olan
sobaların üretimine devam edilmektedir.
Katı, sıvı ve gaz sobalarının, cihazlarının kullanıldığı binalardaki
bacalar ilkel, yetersiz, güvensiz ve denetimsizidir.
Tüketiciler, konu ile ilgisi olan yetkili, sorumlu ve görevli belediyeler
ve bakanlıklar tarafından bilgilendirilmemekte, uyarılmamaktadır.
Tüketiciler adeta kaderleriyle baş başa bırakılmışlardır.
Bu konuda görevli, sorumlu ve yetkili kuruluşlar Sanayi ve Ticaret, Enerji
ve Tabi Kaynaklar, Çevre ve Orman, Bayındırlık ve İskân, Sağlık
Bakanlıkları ile Belediyeler ile hükümettir.
Ancak, yıllardan beri devam eden, bir ailenin yok olmasına, ocakların
sönmesine neden olan soba zehirlenmelerinin asıl sorumlusu hiçbir önlem
almayan ve görevini ihmal eden ilgili bakanlıklar, belediyeler ve
hükümettir.
Sorun, yalnızca, bacaların ve soba borularının temiz tutulmasıyla, akşam
yatmadan önce sobaların söndürülmesiyle ve soba klepelerinin
kapatılmamasıyla çözülebilecek basitlikte değildir.
Yakıtın temizliği, ısıl verim değeri ile yakıtın kullanıldığı soba ya da
cihazın güvenliği, verimliliği, çevre kirliliğine neden olmaması ve
bacanın güvenliği ile konu bir yakma sistemi anlayışı ve bütünsellik
kapsamında ele alınmalıdır.
Aksi takdirde, hem tüketicilerin yaşamını kaybetmesine, ailelerin yok
olmasına hem de çevre kirliliğine ve sağlıksızlığına, enerji
verimsizliğine, aile ve ülke ekonomisinin zarar görmesine neden olma suçu
ile görevi ihmal suçunun işlenmesine ilgili ve yetkili kuruluşlarca devam
edilecektir.
Tüketici Hakları Derneği olarak ilgili ve yetkili Bakanlıklara,
belediyelere ve hükümete sesleniyoruz: Katı-sıvı-gaz yakıtlarının
temizliği ve ısıl veriminin iyi bir durumda olması, katı-sıvı-gaz
yakıtlarının kullanıldığı cihazların verimliliği, çevre kirliliği
yaratmaması ve güvenliğinin yüksek olması, bacaların güvenliği ve çevre
kirliliği yaratmaması konusunda yeni bir yakma sistemi oluşturulması için
harekete geçiniz. Bu konuda bilim ve araştırma kuruluşları, tüketici
örgütleri ve ilgili meslek örgütleriyle işbirliği yapınız.
Ayrıca, güneş, rüzgar, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına
dayalı enerji üretim ve tüketim sistemlerinin oluşturulması konusunda
ülkemiz koşullarına uygun etkin bir politika oluşturunuz.
Bu günlerde ise riskli durumda olan tüketicilerin bilgilendirilmesi ve
uyarılması için ilgili ve yetkili kuruluşların görevlerini yerine
getirmesini beklemekle birlikte basınımızın da ilgi ve katkılarını
diliyoruz.
Kamuoyuna duyurulur.
Turhan ÇAKAR
Genel Başkan |