Derneğimiz Ankara İnsan Hakları Kurulu Üyesi Ferda Hekimci’nin baz
istasyonları konusunda yaklaşık iki yıldır süren girişimleri, sonunda
meyvesini verdi. Ankara İnsan Hakları Kurulu baz istasyonları konusunda
tüm Türkiye’ye örnek olacak bir karar verdi.
Kurul, baz istasyonları ile ilgili olarak Tüketici Hakları Derneği (THD)
ve vatandaşlardan gelen başvuruları 31.03.2010 tarihli toplantısında
değerlendirdi. İnsan Hakları Kurulu, baz istasyonlarının çevre ve halk
sağlığına olası etkileri ve bu konuda alınabilecek önlemleri inceledi.
Ankara İnsan Hakları Kurulu konuyla ilgili olarak; Gazi Üniversitesi Tıp
Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalı, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Temel Tıp Bilimleri Bölümü Biyofizik Ana Bilim Dalı, Ankara Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ve TÜBİTAK’tan görüş istedi.
Kurul, bu görüşler ışığında geçtiğimiz günlerde yayınladığı prensip
kararında; Dünya Sağlık Örgütü Elektromanyetik Alanlar Uluslararası
Danışma Komitesi’nin “Bilimsel Belirsizliklerin Olduğu Durumlarda Halk
Sağlığı” raporunda öngörülen “ihtiyat ilkesi” gereğince bir dizi prensip
kararı alınmasını uygun buldu. Buna göre;
• İlgili ve yetkili kurum ve kuruluşlar baz istasyonlarının kuruluşu
aşamasında halkın duyarlılığını göz önüne alacaklar.
• Eğer bir bölgede (yerleşim alanında) baz istasyonunun kurulumu zorunlu
ise, kurallara uygun olarak dikilen kulelerin tepesine kurulması, mümkün
olmadığı veya iletişim probleminin çözülemediği takdirde çevrede bulunan
en yüksek binanın tepesine yapılacak ek bir çıkmanın üzerine dikilecek
minimum 3 metrelik kulenin üzerine kurulabilmesi söz konusu olabilecek.
• Baz istasyonunun binanın çatısına kurulmasının zorunlu olduğu halde o
binanın çevre binalardan daha yüksek olmasına dikkat edilmesi ve hem
binada oturanlarla hem de yakın çevrede yaşayanlarla uzlaşmaya varılması
gerekecek.
• Baz istasyonlarının çocukların bulunduğu hastane, çocuk bahçesi, kreş ve
okul gibi yerlere veya yakınlara kurulmasından sakınılacak.
• Baz istasyonlarının teknik şartnameye uygun olarak kurulması ve
denetimlerinin yapılması sağlanacak.
Kurul kararında ayrıca baz istasyonlarına izin veren Belediye
Başkanlıkları başta imar mevzuatı olmak üzere yasal mevzuata da azami
ölçüde dikkat edilmesi gerektiği yönünde uyarıldı. Karar; Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Altındağ, Çankaya, Keçiören, Mamak,
Yenimahalle, Etimesgut Belediye Başkanlıklarına, Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu Başkanlığına, AVEA, VODAFONE ve TURKCELL Bölge
Müdürlüklerine gönderilerek tebliğ edildi.
Günümüzde baz istasyonlarının çevre ve halk sağı açısından risk
oluşturmayacağı konusunda hiçbir mercii güvence veremez. Riskin olduğu
yerde ise İnsan yaşamı tehlikeye atılamaz. Bu durumda da tıpkı Kurul
Kararı’nda belirtildiği gibi “ihtiyat ilkesi” devreye girer. Bu
nedenlerle, Yargıtay’ın kesinleşmiş kararlarında, “baz istasyonlarının
yıllar itibariyle zarar doğurmasının her zaman olanaklı bulunduğunu” ve
“baz istasyonlarının yerleşim yerleri dışına kurulması” gerektiğine işaret
edilmektedir. Bu konudaki Yargıtay kararları, baz istasyonlarının
“psikolojik olarak tedirginlik yaratmasının bile yeterli olduğu” na dair
kesinleşmiş kararları bulunmaktadır.
Ayrıca Derneğimizce 16.05.2009 Tarih ve 27230 Sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan Elektronik Haberleşme Cihazlarına Güvenlik Sertifikası
Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik’in baz istasyonları kurulmadan önce
mahalli çevre kurullarından görüş alınması ile ilgili eski Yönetmelik
hükmünü kaldırması ve istasyonların kurulması aşamasında ÇED sürecinin
işletilmesi ve halkın katılımı araçlarına yer vermemesi sebebi ile iptali
talebiyle Danıştay’da açılan davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu
Eylül ayındaki ilk toplantıda dosyamız ile ilgili bir karar verecektir.
“Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlığı bir bütün olarak fiziki, ruhi ve sosyal
açıdan iyi olma hali” olarak açıkladığı da düşünüldüğünde baz
istasyonlarının sağlığa etkisi hiçbir tartışma kaldırmayacak kadar
netleşmiş olur. Tüm bu yargı kararlarına rağmen, GSM şirketleri ve ilgili
kamu kuruluşlarının bu kararlara uygun davranmaması, Türkiye’de davaların
pahalı, zahmetli ve uzun bir süreci gerektirmesi nedeniyle, uygulamada
etkin ve yaygın bir çözüm getirilememektedir. Bu nedenle, Ankara İnsan
Hakları Kurulu kararı pratikte vatandaşların önünü açacaktır. Baz
istasyonlarından rahatsızlık duyan ve şikayetçi olan vatandaşlar bu karara
dayanarak başta belediyeler olmak üzere ilgili diğer kurum ve kuruluşlara
başvuruda bulunabileceklerdir.
İnsan Hakları ve Tüketicilerin Sağlıklı Bir Çevrede Yaşama Hakkı’nı
gözeten bu kararın alınmasında zamanın Kurul Başkanı Faruk Işık başta
olmak üzere, bu konuda emeği geçen tüm Ankara İnsan Hakları Kurulu
Üyelerine, Ankara Valiliği’ne ve arkadaşımız Ferda Hekimci’ye tüketiciler
adına teşekkür ediyor ve bu kararın tüm illerdeki İnsan Hakları
Kurulları’na örnek olmasını diliyoruz.
Turhan Çakar
Genel Başkan |