Ankara Büyükşehir Belediyesi 15/10/2009 tarihli 2009/900 sayılı ANKARA 2.
İdare Mahkemesinin kararını suiistimal etmekte; kararın anlamını
saptırarak halkı, halk otobüsçülerini ve dolmuş esnafını yanılmaktadır.
Mahkeme kararı UKOME’ nin 24/12/2004 tarih ve 35 sayılı zam işleminin
iptaline ilişkindir. Mahkeme ayrıca UKOME’ nin yerine geçerek somut bir
ücret belirlememiştir.
Sayın Melih GÖKÇEK bu yanlış bilgiyi bilerek ve isteyerek açıklamalarında
kullanmakta; halkımızı derneğimize karşı kışkırtmak üzere baştan beri
davayı kamuoyuna yanlış anlatmaktadır.
Ulaşım hizmetlerinde ciddi bir yanlıştan dönülmesine imkan veren mahkeme
kararının hüküm fıkrası aynen şöyledir.
‘’… dava konusu artırımı haklı gösterecek, temellendirecek nitelikte
ekonomik veriler ışığında yapılmış değerlendirmeler, maliyet analizler,
enflasyon oranları gibi bilimsel tespitlerin bulunmaması gibi hususlar göz
önüne alındığında somut bir gerekçeye dayanılmadan tesis edilen ve
yaklaşık bir yıl gibi sürede toplam % 50 nin üzerinde fiyat artırımına yol
açan işlemde kamu yararına hizmet gereklerine ve hukuk uyarlık
bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar
verildi.’’
Çok açıkça görüldüğü üzere mahkeme 2003 ve 2004 yılında yapılan iki zamla,
bir yılda toplam %50 nin üzerinde fahiş artış yapan UKOME nin tasarrufunu
iptalle yetinmiş ve sonuçta olumsuz bir karar vermiştir.
Mahkeme kararında bundan sonra ücretlerde hiçbir şekilde artış
yapılamayacağı veya ücret seviyesinin ilelebet 2004 yılı fiyatlarında
tutulmasına dair en ufak bir ifade yoktur. Kararla UKOME ’ye böyle bir
kısıtlama getirilmemiştir. Mahkeme sadece takdir hakkının hizmetin
gereklerine uygun olarak kullanılmadığını tespit etmekle yetinmektedir.
Ayrıca mahkeme kararında, UKOME nin yerine geçecek tarzda olumlu bir ifade
de yoktur. Sayın GÖKÇEK gerçeği gizleyerek mahkemenin yerindelik denetimi
yaptığını ve mahkemenin idarenin yerine geçerek karar verdiğini, bu apaçık
duruma rağmen beyan etmektedir.
Sayın GÖKÇEK, hiçbir şekilde değiştirilmeyecek kesin bir yargı kararını
kendi menfaatleri doğrultusunda siyaseten saptırarak, yalan yanlış
açıklamalarla tüm kamu kurum ve kuruluşları bağlayıcı yargı kararını
dolaylı yollarla etkisiz kılmayı amaçlamaktadır.
Mahkemenin kararı bilinçli olarak saptırılmak suretiyle en başta saygı
değer yargıçlarımıza haksızlık yapılmaktadır.
Esasen UKOME nin bu iptal kararı karşısında yapması gereken;
* olumsuz iptal kararını değerlendirip önce fiyatları, baz yılı olan 2004
yılı ücretlerine çekmek,
* ardından ücretlerde artışı haklı gösterir ekonomik verilere göre örneğin
‘’Tüketici Fiyatları Endeksi, Asgari ücret artışı, Döviz fiyatları’’ gibi
değerleme enstrümanlarını kullanarak ve en önemlisi gerçek maliyet
girdilerini esas alarak reel bir artış analizi yapmaktır.
Şayet hayat şartları, idareyi 2004 yılı ücretini belli oranlarda
attırtmaya zorluyorsa bilimsel veriler ışığında yapılmış değerlendirmeler
gerekçe gösterilerek makul ve kabul edilebilir olmak şartıyla yeni bir
artış elbette yapılabilir.
Kuşkusuz UKOME nin bu kararı da yargı denetimine tabi olacaktır. Burada da
takdir yetkisi UKOME tarafından kamu yayarı ve hizmetin gereklerine uygun
kullanılmışsa yeni artış kararı herhangi bir iptal yaptırımıyla
karşılaşmadan sorunsuz yürütülebilecektir.
Oysa Sayın GÖKÇEK başkanlığındaki toplanan UKOME, mahkeme kararını
uygularken mahkeme tarafından, sözüm ona kesin ve değiştirilemez nitelikte
bir hüküm kurulmuş gibi bir hava yaratmışlardır. Halkımızın bu yanıltıcı
açıklamalara kanmaması ortada dönen oyunun anlaşılması bakımından çok
önemlidir.
Yıllardır mahkemelerin iptal kararlarını uygulamayan yada geç veya eksik
uygulayan Sayın GÖKÇEK’in son iptal kararını dilinden düşürmeyerek mağdur
rolü oynaması oldukça manidardır.
Tüketici örgütleri ve demokratik kitle örgütleri olarak hukuksuzluğa karşı
mücadelemiz bundan sonra da kararlılıkla devam edecektir.
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur
TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ
MERKEZ YÖNETİM KURULU |