Ülkelerin ulusal gelirleri dikkate alındığında dünyanın en pahalı
elektriği ülkemizdedir. Ülkemizde elektrik fiyatlarının pahalı olmasının
arkasındaki gerçekler nelerdir? Elektrik birim fiyatları hangi oranda
ucuzlatılabilir? Bu sorulara açıklık getirmeye çalışacağız.
Ülkemizdeki elektriğin %50’si doğalgaz ile üretilmektedir. Doğal gazın
%100’ü ise ithal edilmektedir. Doğal gaz fiyatlarının yükselmesi elektrik
fiyatlarının sürekli yükselmesine neden olmaktadır.
Bugün doğalgaz ile üretim yapan kamu elektrik santrallerinin ürettiği 1
kwh elektriğin ortalama maliyeti 6.9 cent/kwh iken hidrolik santrallerden
elde edilen 1 kwh elektriğin maliyeti ortalama 0.4 cent /kwh’dir. Kamu
kuruluşlarının elindeki tüm doğal gaz, kömür ve hidrolik santrallerden
elde edilen 1 kwh elektriğin ortalama maliyeti ise 3.25cent/kwh
dolayındadır.
Oysa, ağırlıklı olarak doğalgaza dayalı elektrik enerjisi üreten özel
sektörden alınan 1 kwh elektriğin ortalama birim fiyatı ise bugün
itibariyle 9.3 cent/kwh dolayındadır.
Görüldüğü gibi, özel sektörden alınan elektriğin ortalama birim fiyatı,
kamunun ürettiği elektriğin ortalama birim maliyetinin üç katına yakındır.
Bunun nedeni ise “yap-işlet-devret” , “ ya al ya öde” anlaşmalarıdır.
Elektriğin pahalı olmasının diğer önemli nedenleri ise şöyledir:
• Eski adıyla TEK diye adlandırılan Türkiye Elektrik Kurumu 30 genel
müdürlüğe bölünmüştür. Bu bölünmenin elektrik fiyatlarına getirdiği ek
maliyet ise ortalama 2 cent/kwh dolayındadır.
• BOTAŞ’ın tahsil edemediği yüksek miktardaki alacakları elektrik
fiyatlarına yansıtılmaktadır. Kaldı ki BOTAŞ’ın tahsil edemediği borçlar
nedeniyle doğal gaza zam yapılmak zorunda kalınmıştır. Doğalgaza yapılan
zam da elektrik fiyatlarına yansıtılmaktadır.
• Hükümet tarafından, başta EGO ve Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak
üzere belediyelerin silinen milyarlarca dolar olan borçlarının da elektrik
fiyatlarına yansıtıldığı da bilinmektedir.
• Elektrikteki kayıp ve kaçakların 1,5 milyar dolayındaki yıllık maliyeti
elektrik fiyatlarına yansıtılmaktadır.
• Elektrikteki %18 KDV ve diğer kesintiler elektrik fiyatlarını yükselten
bir başka etmendir.
Ülkemizde kömüre dayalı termik santraller dünya standartlarında
işletilmediği için bir yılda üretilebilmesi gereken 80 milyar kwh elektrik
yerine, örneğin; 2006 yılında, ancak 46 milyar kwh elektrik
üretilebilmiştir. Üretilemeyen elektrik enerjisi miktarı ise 34 milyar
kwh’dir. Bu da ortalama 1200 MW gücünde olan 6 adet Afşin Elbistan A
santralinin bir yılda ürettiği enerjiye eşittir. Eğer bu santrallerin
dünya standartlarında çalışması sağlanabilirse üretilemeyen 34 milyar kwh
elektrik enerjisi üretilerek, elektrik birim fiyatları ise %28 dolayında
ucuzlatılabilecektir. Eğer, termik santrallerimizi iyi çalıştırırsak,
nükleer santrale de gereksinmemiz olmayacaktır. Çünkü, üretilemeyen
enerjinin 1000 (bin ) MW gücünde 6 adet nükleer santralin 1 yılda ürettiği
enerjiye eşdeğer olduğunu söyleyebiliriz.
Bununla birlikte, elektriğin ucuzlatılabilmesi için kademeli olarak doğal
gaz bağımlılığından kurtularak kendi doğal kaynaklarımıza yönelmeliyiz.
Çünkü, yerli linyit kaynaklarımızın %60’ı, hidrolik kaynaklarımızın %75’i
rüzgar ve jeotermal potansiyelin ise neredeyse tamamı kullanılmamaktadır.
Diğer taraftan elektriğin ucuzlatılabilmesi için;
• 30 parçaya bölünen TEK eski konumuna getirilmelidir.
• Yap-işlet-devret, “ ya al ya öde” anlaşmalarına ve özelleştirmelere son
verilmelidir.
• Kamunun ve halkın sırtında kene gibi duran özel elektrik enerjisi üreten
ve kamuya elektrik satan kuruluşlar devletleştirilmelidir.
• Elektrikten alınan KDV %18’den %1’e indirilmelidir.
• Elektrikteki kayıp kaçakların hızla indirilmesine yönelik teknik, idari
ve sosyal önlemler alınmalıdır.
Turhan ÇAKAR
Genel Başkan |