Son günlerde basında, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Kenan
MALATYALI’nın TSE tarafından İslami usullere uygun gıda tüketmek
isteyenlerin ihtiyacını karşılamak amacıyla, “Helal Gıda” adı altında yeni
bir standart hazırlandığı yönünde açıklamaları yer almıştır. MALATYALI’nın
açıklamalarında, bu standarda uygun üretim yapacağına dair belge alacak
kişi ve işletmelerin denetimi sırasında, gerektiğinde Diyanet İşleri
Başkanlığı bünyesinde çalışan bir din adamının da hazır bulunacağı
belirtilmektedir.
Helal Gıda Sertifikası, dış ticaret alanında özellikle İslam ülkeleri
tarafından istenmektedir. İhraç ettiğimiz ürünlerde böyle bir talep
olduğunda, Kodeks Alimentarius Komisyonu’nun bu konuda hazırladığı
kılavuza uygun biçimde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca belge
düzenlenmektedir. Durum böyleyken, hazırlanmakta olan standardın nasıl bir
eksikliği gidereceği anlaşılamamıştır.
Her ne kadar bu standardın zorunlu olmayacağı açıklansa da, aynı rafta
etiketinde “Helal” yazan bir ürünün belirli hassasiyetteki gruplar
arasında farklı algılamaya yol açacağı açıktır. Kaldı ki nüfusunun büyük
bölümü Müslüman olan ülkemizde helal olmayan üretim de yapılmamaktadır.
Kesimhanelerimizde halen uygulanmakta olan kesim yöntemleri İslam’a
uygundur. Domuz ve domuz bileşeni içeren ürünler; etikette belirtilmesi
bir yana, satış noktalarında farklı reyonlarda satılmaktadır. Diğer bir
deyişle gerekli hassasiyet yıllardır gösterilmektedir. Bu konuda ve
uygulamada bir eksiklik yokken, ayrı bir standart çıkarılması; bugüne
kadar tüketmekte olduğumuz gıdaların islamî usullere aykırı ve haram
olduğu imajı verecektir.
Tüm bunlara karşın yeni arayışlar içine girerek, ihtiyari de olsa bu
konuda bir standart hazırlamanın ve Helal Gıda Sertifikası taşıyan
ürünlerin denetiminde din adamlarının devreye konulmasının, bilim,
teknoloji ve hatta din ile ilgisi olmadığı açıktır. İlgili belgeyi taşıyan
ürünlerin denetiminde bütün dünyada genel geçer standartlar; helal ve
koşer kriterleri varken, sadece yurt içinde uygulanacak bir standart ve
anlayış geliştirilmesi ve vatandaşlarımız arasında laiklik anlayışımızı
zedeleyecek bazı kriterlerin de standart çerçevesine alınma gayreti,
siyasal endişe ve çıkar amacıyla düzenleme yapıldığı kanısını
uyandırmaktadır. Böylesi bir standart, zaman içerisinde bu konuda belge
düzenleme ve yetki alma çabası içinde olan birtakım özel kuruluşlara rant
sağlamak ve yıllardır piyasada, çoğunluğu Müslüman olan tüketicilerimizce
rahatlıkla tüketilmekte olan ürünler üzerinde şüphe yaratmaktan öteye
geçmeyecek, sektörde çalışan gıda, kimya, ziraat mühendislerinin,
veteriner hekimlerin, biyolog ve kimyagerlerin kontrollerde yetersiz
kaldığı izlenimi yaratacaktır. Bu konuda yapılan denetimlerde yer alması
öngörülen din adamlarının, gıda kontrolü sırasında dini bir görevleri
bulunmadığı gibi, bu konuda mesleki bilgi birikimlerinin de olmadığı
açıktır.
Bu çerçevede; helal gıda uygulamasının halen var olan ihracata yönelik
belgeleme dışında, yurt içinde ihtiyari de olsa uygulamaya girmesi;
yıllardır helal koşullarına uygun üretilen ancak sertifikasız olan
ürünlerle, sertifikalı ürünler arasında haksız rekabete yol açacak ve
yetki kargaşasına neden olacaktır. İnançlar üzerinde yaratılan ayrımlar,
kurumlar düzeyine taşınacaktır. Gıda denetiminde olumlu bir adım
atılamazken, sadece bir takım din adamlarının istihdamından başka bir işe
de yaramayacaktır.
Bizler, bu konuda görev yapmakta olan meslek mensuplarının temsilcileri
olarak, TSE başta olmak üzere kamu gücünü; sonuç vermeyecek bu tip
uygulamalara kaynak aktarmak yerine, gıda güvenliği ve güvencesini
sağlamak, tüketiciye ekonomik, besin düzeyi yüksek ve kaliteli ürün sunmak
ve tüketici bilincini yükseltmek için çalışmaya çağırıyoruz.
Petek ATAMAN
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı |
Ereli ÖZBOZKURT
Kimya Mühendisleri Odası Başkanı |
|
|
Gökhan GÜNAYDIN
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı |
Prof.Dr.Ayhan FİLAZİ
Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı |
|
|
Prof.Dr.Şakir Doğan
TUNCER
Veteriner Hekimler Derneği Başkanı |
Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği Başkanı |
|