GENETİK YAPISI
DEĞİŞTİRİLEREK SAKATLANMIŞ ZEHİRLİ ÜRÜNLERİN (FRANKEŞTAYN
ÜRÜNLER) ÜLKEMİZDEKİ VARLIĞI KANITLANDI.
İlgili ve yetkililer tarafından genetik yapısı
değiştirilmiş ürünlerin ülkemize ithal edilmediği
hakkındaki iddialara Derneğimizce son verildi.
Derneğimiz tarafından noter huzurunda piyasadan toplanan
ürünlerin Ankara İl Tarım Müdürlüğü Laboratuarı ve
İsviçre’deki laboratuarda tahlilleri sonuçlandı.
Laboratuarlardaki tahlil sonuçlarına göre; mısır unu,
soya etli kıyma, yemlik mısır, soya ve mısır karışımı
tavuk yeminin genetik yapısı değiştirilmiş ürünler
olduğu belirlendi. İsviçre’deki tahlillerde bu ürünlerde
kullanılan genlerin bakteri geni olduğu saptandı.
Genetik yapısı değiştirilmiş mısır, soya ve bunların
ürünleri olan mısır yağı, soya yağı ve soya küspesi gibi
ürünlerin %90’danfazlası birçok ithalatçı firma
tarafından Amerika başta olmak üzere ve Arjantin’den
ithal edilmektedir. 1996 yılından bugüne kadar ülkemize
daha çok Amerika olmak üzere ve Arjantin’den ithal
edilen bu ürünlerin parasal toplamı 4 milyar doları
geçmiştir.
MISIR VE SOYA ÜRÜNÜ DEĞİL ZEHİR YİYORUZ
Sözüm ona, açlığa çare olmak üzere, emperyalist gıda
tekelleri tarafından üretilen bu canavar bitkiler
kendine saldıran böcekleri öldürmek üzere zehir üretmeye
programlanmıştır.
Biz tüketicilere ve çocuklarımıza yıllardan beri
milyarlarca dolar ödeyerek ithal edilen mısır ve soya
ürünü değil, genetik yapısı değiştirilerek sakatlanmış
ve canavar haline getirilmiş bakteri yada zehir
yedirilmektedir.
Bakteri geni kullanılarak zehir haline getirilen soya ve
mısır, yediğimiz ekmekten içtiğimiz gazoza, soya
yağından mısır yağına, baklavadan pastaya, bebek
mamasından hazır çorbaya, konserveden et suyu tabletine
kadar 900 çeşit gıda maddesinde kullanılmaktadır.
Genetik yapısı değiştirilerek sakatlanmış soyayı ve
mısırı böcek yiyor ölüyor, bizler niye yiyoruz?
Soruyoruz: Böceği öldüren zehirli ürünlere milyarlarca
dolar ödeyerek hem tüketicinin sağlığı için risk
oluşturan hem de ülke tarımına zarar veren bu uygulama
hangi mantığın ve anlayışın ürünüdür?
GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLEREK SAKATLANMIŞ ÜRÜNLERİN
RİSKLERİ VE ZARARLARI!
İnsan ve Hayvan Sağlığı
• İnsan ve hayvanda alerjik ve toksik etkisi olan ve
genlerin aktarılması,
• Gıdanın kalitesi ve besin öğelerini azaltıcı
maddelerin gıdaya geçiş tehlikesi,
• Transfer edilen genlerin, insan ve hayvan bünyesindeki
mikroorganizmarla birleşme ihtimali,
• Antibiyotiğe dayanıklı genin kullanılması sonucu
insanlarda antibiyotiğe dayanıklılığın artması.
Çevreye Etkisi
• Aktarılan genlerin ekili alanlar dışında diğer
alanlara ve doğal çevreye sıçraması,
• Böceklerin genetik değiştirilmiş bitki tarafından
üretilen toksinlere direnç kazanması,
• Bu toksinlerin hedef dışı organizmalara etki etmesi
riski
• Virüs kaynaklı genlerin dayanıklılık geninin diğer
virüslere transfer etme ihtimali
• Genetik değiştirilmiş bitkilerin salıverildikleri
çevrede bitki sosyolojisinin bozulması
• Doğal türlerde genetik çeşitliliğin kaybı,
• Ekosistemdeki tür dağılımının ve dengenin bozularak
genetik kaynakları oluşturan yabani türlerin doğal
değişimlerinde sapmalara sebep olması,
• Genetik kirlilik,
• Süper tohum ve süper pestlerin oluşması riski,
• GD mikroorganizmaların toprak mikroorganizma yapısına
olumsuz etkileri,
• Doğal ortam dengesini bozması ve tek yönlü floranın
oluşması.
Sosyo-ekonomik ve Etik Yaklaşımlar
• Pahalı tohum,
• Küçük çiftçilerin bu durumdan zarar görmesi,
• Gıda yardımı kapsamında GDO’lu ürünlerin
kullanılmasının etik olamaması,
• Bu teknolojiyi üreten gelişmiş ülkelerin Dünya gıda
ticaretini ellerinde tutmaları nedeniyle gelişmekte olan
ülkelerdeki gıda güvencesini olumsuz etkilemeleri,
• Bu ürünlerin genetik değiştirildiklerine dair
etiketlenmemelerinin etik olamaması,
• Organik ve diğer sürdürülebilir tarım yöntemlerine
zarar vermesi
GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLEREK SAKATLANMIŞ ÜRÜNLERİN
İTHALATI YASAKLANSIN!
İsteğimiz dışında, bize, bu canavar ürünlerle ilgili
açıklama yapmaya gerek bile duymayan, üstelik paramızı
da alarak tüketmemiz için soframıza getirilmesine izin
veren ilgili ve yetkilileri uyarıyor ve önlem almaya
çağırıyoruz.
Tüketicilerin ve çocuklarımızın sağlığını riske atan,
yerli üretimimize kota koyarak çiftçimizi mağdur eden,
ülkemizi uluslar arası gıda tekellerinin kobayı durumuna
sokan bu anlayış terk edilmelidir.
Genetik yapısı değiştirilerek sakatlanmış bu ürünlerin
ithalatı yasaklansın! Hem tüketiciler, hem çiftçiler,
hem de ülkemiz kurtulsun.
İlgili ve yetkililerden sağlık ve güvenlik hakkımıza
saygılı olmalarını istiyoruz.
Bu canavar ürünleri tüketmek durumda bırakılan anneler
ve babalar , dikkat! Doğacak çocuklarınız size
benzemeyebilir!!! Çünkü en tehlikeli olanı, bu ürünlerin
bilinen risklerinden daha çok, bilinmeyen riskleridir.
Sizleri bu canavar ürünleri ve bunların mamullerini
mümkün olduğunca kullanmamaya çağırıyoruz.
Tüketici Hakları Derneği olarak bu ürünlerin ithalatının
yasaklanması için imza kampanyası başlatıyoruz, tüm
tüketicileri ve çiftçileri bu kampanyamıza desteklemeye
çağırıyoruz.
Turhan ÇAKAR
Genel Başkan |