BASIN AÇIKLAMASI
Anadolu’nun her köşesi yorgundu. Yıllarca süren savaşların ardından, yoksulluk, açlık, borç batağı ve yıkımın ortasında bir halk yeniden ayağa kalkmaya çalışıyordu. Milletin kalbinde sönmeyen bir ateş vardı: Bağımsızlık! Yokluğun ortasında var olma iradesiyle bir araya gelen Anadolu insanı; kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle, köylüsüyle, esnafıyla tek bir hedefe kilitlendi: Tam bağımsız bir Türkiye!
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bu millet, tarihin en zor şartlarında yalnızca bir ordu değil, bir ulus yarattı. Yokluk içinde direndi, yorgun ama onurlu kaldı. Her karış toprağını, her damla alın terini, özgürlüğe adadı ve sonunda, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi.
Cumhuriyet sadece bir yönetim biçimi değildi; Bir halkın “kendi kaderine sahip çıkma iradesi” idi. Karanlık bir geçmişten aydınlık bir geleceğe uzanan o gün, Türk milleti “yurttaş” olmanın onurunu kazandı. Kulluktan yurttaşlığa, suskunluktan söz hakkına, umutsuzluktan dirilişe geçilen bir dönüm noktasıydı.
Bugün bizlere düşen görev; o yokluk yıllarının azmini, o bağımsızlık sevdasının ateşini unutmadan Cumhuriyet’i sonsuza dek yaşatmak, korumak ve yüceltmektir.
Cumhuriyet; sadece bir yönetim değil, İnsan onuruna yaraşır bir yaşamın, eşitliğin, özgürlüğün ve adaletin adıdır.
Bu büyük mirası korumanın en güzel yolu; Çalışmak, üretmek, dayanışmak ve her koşulda “biz” diyebilmektir. Bugün, Cumhuriyet’in 102. yılında, bir kez daha gururla haykırıyoruz:
Yaşasın Cumhuriyet!
Yaşasın bağımsız Türkiye!
Tüketici Hakları Derneği
Yönetim Kurulu




Bir yanıt yazın