Bir önceki sayfaya geri dönmek için buraya tıklayın! Sayfayı yazdırmak için tıklayın!
 
 
TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ - YAZILARIMIZ - MAKALELER
 

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'e Suç Duyurusu

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın 26 Ekim 2009 tarihinde yayımladığı GDO Yönetmeliği, 20 Kasım 2009 tarihli yeni bir Yönetmelik ile değiştirilerek, GDO'lara ve GDO'lu ürünlerin 1.3.2010 tarihine kadar, hiçbir kontrole ve risk değerlendirmesine tabi tutulmadan serbestçe Türkiye'ye girmesine izin verilmiştir.

Gümrüklerde bekletilen ve daha sonra da gelecek olan GDO'lu ürünlerin, firmaların baskısı ile 1 Mart 2010 tarihine kadar hiçbir kontrole ve risk değerlendirmesine tabi tutulmadan serbestçe Türkiye'ye girmesine izin verilmesi bir skandaldır.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, GDO'larla ilgili Yönetmelik değişikliği ile firmaların çıkarını üstün görerek tüketicilerin sağlığını ve ülke yararını hiçe saymaktadır.

“Nasıl olsa, bugüne kadar GDO'lar ve GDO'lu ürünler Türkiye'ye giriyordu, 1 Mart 2010 tarihine kadar kadar da girse ne olur” anlayışı, tüketicileri aşağılamanın, kobay yerine koymanın dışında, aynı zamanda bir insanlık suçudur.

Bu nedenlerle, Tüketici Hakları Derneği tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER hakkında 24.11.2009 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.

Tüketici Hakları Derneği, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'i bile bile halkın sağlığını riske attığından dolayı derhal istifa etmeye çağırdı. Aynı çağrıyı tekrarlıyoruz.

Tüketiciler olarak, Hükümetin ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın GDO'lu ürünlerin ithalatını ve tüketimini yasaklayan bir yasal düzenleme yapmasını istiyoruz.

GDO'lu ürünlerin serbestçe ithal edilmesinin tüketiciler için, halk sağlığı için, gıda egemenliğimiz için, tarımımız için, küçük çiftçi ve köylülerimiz için, ülkemizin bağımsızlığı için yıkım olduğunu daha önce bu sayfada dile getirmiştik.

Tüketici Hakları Derneği tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker hakkında Ankara Nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı'na 24.11.2009 tarihinde yapılan suç duyurusundaki dayanaklardan bazıları aşağıya alınmıştır.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA YASA'YA AYKIRILIK

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının görevlerini düzenleyen’’441 SAYILI TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞININ KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME’’nin 2 /d maddesinde bakanlığın görevleri arasında ‘’Gıda ve diğer tarım ve hayvancılık ürünlerinin kalite ve standartlara uygun olarak üretimi, işlenmesi, korunması, pazarlanması ve değerlendirilmesini temin ve düzenlemek için gerekli kontrol sistemi ve kuruluşlarını tesis etmek’’ sayılmıştır. Diğer tarafta aynı maddenin f bendinde bakanlığa ‘’Halkın gereği gibi beslenmesini sağlamak ve tüketim taleplerini karşılamak için ihtiyaç duyulan çalışmaları yapmak, ihracat imkanlarını geliştirmek üzere bitkisel üretim ve hayvancılıkta verimliliği artırıcı tedbirleri almak ve üretimi çeşitlendirmek’’ şeklinde asli bir görev yüklenmiştir.

Üstünkörü ve önleyici tedbirlerden yoksun yönetmelik hükümleri yerine kanunla GDO’lu ürünlere karşı etkili bir denetim mekanizması oluşturulması için meclise derhal bir önerge sunmak ya da mensubu bulunduğu kabineye tasarı taslağı götürmek için tahkik komisyonları kurması gereken bakanın, ülkemizi bekleyen bu acil ve ağır tehlike karşısında ağır aksak işleyecek yönetmeliği daha da etkisiz kılan değişiklikle yapması denetim görevinin güçlü ticari firmalar yararına kötüye kullanılması suçunu teşkil etmektedir. Fail ihmal suretiyle ve de kasten denetim ve gözetim görevini suiistimal etmiştir.

BİYOGÜVENLİK PROTOKOLÜNE AYKIRILIK

Anayasanın 90. Maddesinin son fıkrasına göre ‘’ Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek: 7.5.2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.’’ Bu halde temel hak ve hürriyetlere ilişkin andlaşmalar kanunlarla çelişmesi ve daha elverişli hükümler içermesi durumunda kanundan öncelikli olarak uygulanacaktır.

Birleşmiş Milletler (BM) Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve 29 Ocak 2000 tarihinde Fransa’da kabul edilen ( Türkiye 24 Mayıs 2000 tarihinde Protokolü imzalamıştır. ) Birleşmiş Milletler (BM) Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin 8(g) ve 19.3 maddelerinin uygulanmasına yönelik olarak ve Sözleşmenin II/5 no’lu Taraflar Konferansı Kararı gereğince hazırlanan CARTAGENA BİYOGÜVENLİK PROTOKOLÜ’ne göre ; insan sağlığına ilişkin riskleri de dikkate alarak biyoçeşitliliğin sürdürülebilir kullanımı ve korunmasına etkisi olabilecek tüm GDO’ların sınıraşan hareket, transit, ele alınış ve kullanımını kapsamında çevreye bilinçli olarak bırakılacak GDO’lar ile gıda, yem veya işleme amaçlı GDO’lar bir denetim standardına bağlanmıştır. Bunun anlamı şudur; ulusal hükümetler denetimleri gevşetmek bir yana anılan ürünler bakımından asgari prosedürden hariç tutamayacaklardır.

Ayrıca ülkeler risk değerlendirmesi (m.15) temeline dayanarak GDO’ları ithal edip etmeyeceklerine karar vereceklerdir. Değerlendirmeler GDO’ların insan sağlığı üzerindeki riskler de göz önünde bulundurularak, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı üzerinde olabilecek potansiyel olumsuz etkilerin tanımlanması ve değerlendirilmesi amacıyla, en az Protokolün 8. maddesinde istenen bilgilere ve bilimsel olarak sağlam temellere dayanacaktır.

Netice itibariyle Anayasa ve mevzu iç hukuk kanunları bir tarafa ulusal hükümetlere denetim ve gözetim araçlarının oluşturulması ile önleyici tedbirlerin alınması konusunda yükümlülükler yükleyen az yukarıda ifade edilen uluslar arası düzenlemeler doğrultusunda failin sevk ve idaresinde bulunan bakanlık tarafından eveliyatla müspet girişimler yapılması gerekirken etkisiz bir yönetmelikle tüketici sağlığı ve gıda güvenliği risklerinin geçiştirilip üstüne üstlük bu yönetmeliğin hatıra binaen bir geçici maddeyle delinerek firmaların karlılığına matuf olarak yürürlüğünün ötelenmesi Cumhuriyet tarihinde idari görevin eşine ender rastlanır bir suiistimalidir.
04.12.2009


Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı