Bir önceki sayfaya geri dönmek için buraya tıklayın! Sayfayı yazdırmak için tıklayın!
 
 
TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ - YAZILARIMIZ - MAKALELER
 

Elektrik Zammı Türkiye'yi Karanlığa Sürüklüyor

Elektriğe yapılan zam nedeniyle Tüketici Hakları Derneği ( THD ) ile Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası ( ESM ) 05.09.2009 günü Enerji Bakanlığı önünde bir Basın Açıklaması yaparak tepkilerini ortaya koymuşlardır.

İki örgütün elektrik zammına ilişkin ortak görüş ve önerileri ile yapmış oldukları açıklama aşağıda okurlarımızın görüşlerine sunulmuştur.

MEMURA YÜZDE 2,5 ARTIŞ ELEKTRİĞE YÜZDE 10 ZAM
 
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) TETAŞ'ın toptan elektrik fiyatının kilovat saat fiyatının yüzde 21,08 oranında artırılarak, 12,62 kuruştan 15,28 kuruşa çıkmasına dönük başvurusunu onayladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, toptan elektrik fiyatına yapılan yüzde 21,08'lik zammın vatandaşı doğrudan ilgilendiren bir rakam olmadığını belirterek tüketiciye yansıyacak olan yüzde 10’luk zam oranını küçümsemektedir. Sayın Bakan, memura teklif edilen yüzde 2.5 zam ile asgari ücrete 19 TL, işçi emeklisine 11 TL, Bağ-Kur emeklisine yapılan 5 TL zammın elektriğe yapılan zam ile karşılaştırmasını yapmamaktadır.

AKP Hükümeti geçen yıl elektrik fiyatlarını maliyet artışları gerekçesiyle yüzde 64,5 zamlandırırken, bu yıl maliyetlerde yaşanan azalışı tüketici tarifelerine yansıtmıyor.

AKP iktidarı döneminde enerji alanında uygulanan politikalar, kendi vaatlerine ters düştüğü gibi ülkeyi aslında derin bir açmazla karşı karşıya bırakmıştır. Alım garantisi ile kamu zararına neden olan sözleşmeler için yeniden masaya oturulacağı vaatleri unutulmuş, kamu zararları sineye çekilmiş, bununla da kalınmayıp yeni kamu zararları doğuracak işlem ve uygulamaların altına imza atılmıştır. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik tanınacağı ve doğalgaza bağımlılığın azaltılacağı söylemleri de unutulmuş, tersine doğalgazdan elektrik üretimi artmıştır.

Bu vaatlerin dışında yaşananlara bakıldığında ise daha karanlık bir tablo ile karşılaşılmaktadır. AKP dönemindeki serbest piyasa ısrarıyla yapılan uygulamalar sonucunda elektrik fiyatları fahiş düzeylere tırmanmıştır.

AKP iktidarı döneminde kamu yararından uzaklaşılarak hatta anayasa Mahkemesinin kararlarına rağmen DUY denilen karaborsa sistemi devreye alınmış; elektrik fiyatları yükselmiş; bunun bedeli de maliyet bazlı fiyatlandırma mekanizması adı altında halka yıkılmıştır. Yatırım açığı konusunda hiçbir ciddi önlem alınmamış, kendi iddia ettikleri serbest piyasa mantığına bile ters olan teşvikli, garantili serbest piyasa modeli getirilmiştir. Bu yeni modelde yük kamunun ve tüketicilerin sırtına bindirilmekte, kar ise özel sektörün belli kişilerine gitmektedir.

ELEKTRİK ZAMMININ HAKLI GEREKÇESİ YOK

Genel seçimlerde elektriğe zam yapılmamasını propaganda aracı olarak kullanan AKP Hükümeti, seçimlerin hemen ardından uyguladığı yanlış politikaların bedelini halka elektrik zammı olarak yansıtmıştır. Konutlarda elektrik fiyatı Aralık 2007‘den itibaren yüzde 64.5 oranında arttırılmıştır.

Elektrik üreten santrallere verilen doğal gaz fiyatının yarıya düşürülmesine rağmen, bu düşüş tüketiciye sunulan elektrik fiyatlarına yansıtılmamıştır. Tam tersine, tüketiciye sunulan elektrik fiyatlarına zam yapılması tüketiciye yüklenen dolaylı bir vergidir.

Oysa; 2009 yılında doğal gaz satış fiyatının %61 oranında indirilmesiyle elektrik fiyatlarında da enaz % 50 indirim yapılması gerekirken ne oldu da elektriğe zam yapıldı? Yoksa, seçim yatırımlarının neden olduğu bütçe açığı mı kapatılıyor? Bunun faturası tüketiciye mi çıkartılıyor?

Şu anda, dünyanın en pahalı elektriği Türkiye'de kullanılmaktadır. Elektrik zamları, elektrikle üretilen mal ve hizmetlerin fiyatlarını artırmakta, bunun faturası da zam ve pahalılık olarak dar gelirli tüketicilere yüklenmektedir.

ZAM AMPULÜ KARARTTI MUM MU YAKACAĞIZ ?

Doğal gaza ve dışa bağımlı elektrik üretimi ve sürekli zam politikası ülkemizi karanlığa sürüklemektedir. Bu yanlış politikalardan biran önce dönülmeli ve kendi yerli kaynaklarımıza dayalı, ülke yararına ve tüketici haklarına uygun bir elektrik üretim ve dağıtım politikası izlenmelidir.

Elektrik üretiminin çalışanları ve tüketiciler olarak şunu söylüyoruz:

En temel tüketici ve insan hakkı olarak kabül edilen enerji ve elektrik; kaliteli, güvenilir, kesintisiz ve ucuz olarak sunulması gereken, kamu yararı güdülen bir hizmet olmalıdır.

Elektriğin, tüketicilere şu an olduğundan çok daha ucuz ve makul bir bedelle sağlanması bir zorunluluktur. Hükümete, Enerji Bakanlığı'na ve diğer ilgili ve yetkililere soruyoruz:

Maliyet diyorsunuz, ama elektriği maliyetinin dört katına satıyorsunuz. Bırakın fiyat artışını, derhal fiyatı indiriniz. Elektrik maliyet hesaplarını gerçek verilerden ve saptırmadan yapınız.

Bu son elektrik zamlarından sonra, tüketiciler olarak artık evlerimizde elektrik kullanamaz hale geldik. Elektriği kapatarak ampülü karartmak zorunda kaldık. Bundan sonra mum mu yakacağız?

Bu gidişten ve elektrik zamlarından sonra zarar gören tüm kesimlerle birlikte bir kampanya başlatacağız. Kampanyanın nasıl olacağı ve içeriği hakkında basınımıza ve halkımıza önümüzdeki günlerde açıklamada bulunacağız.


Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı