Tüketici Yasa Tasarısı Mevcut Hakları Ortadan
Kaldırıyor
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından tüketici örgütlerinin görüşleri
alınmadan hazırlanan ve Başbakanlığa sunulan Tüketicinin Korunması
Hakkında Yasa Tasarısı , mevcut yasadaki hakları ortadan kaldırıyor.
Özellikle de , ayıplı mal ve hizmetlerle ilgili olan yasanın en önemli
maddesi belirsizliklerle dolu, tüketicilerin anlayamayacağı , kafa
karışıklıklarına neden olabilecek, tüketicilerin bugünkü yasada var olan
seçimlik haklarını kullanabilmesini engelleyecek şekilde hazırlanmıştır.
Konuyla ilgili olarak, Tüketici Hakları Derneği' nin Diyarbakır Şubesi'nin
başkanlığını yapmış olan Avukat Yaşar Altürk'ün Yasa Tasarısı hakkındaki
değerlendirmesini aşağıda okurlarımızın görüşlerine sunuyoruz.
GENEL DEĞERLENDİRME
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 4822 sayılı Yasa ile
değiştirilmiştir. 4822 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik çalışmalarında
Tüketici Örgütlerinin ve ilgili meslek odalarının görüşleri alınmış;
değişiklik taslağı kamuoyunda ciddi bir şekilde tartışılmıştır.
Yapılan bu değişiklik çalışmaları sırasında, 4077 sayılı Yasanın
benimsediği felsefe ve sistem bütünlüğü özenle korunmuş; tüketici
hukukunun evrensel ilkeleri, Ülkemiz koşulları dikkate alınarak
geliştirilmiştir. Bu haliyle 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, çağdaşları arasında en ileri çizgide
olanıdır.
En karmaşık sorunları bile net, somut ve yalın ifadelerle düzenlemiş olan
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı yürürlükteki Yasa, Tüketici
Sorunları Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri tarafından kolaylıkla
uygulanabilmektedir.
Ülke düzeyinde uygulama birliğinin sağlanmasına elverişli nitelikteki
mevcut Yasa, Yargıtay kararlarıyla da, yaygın bir istikrara kavuşmuştur.
Tüketici hareketinin gündeminde olmamasına karşın, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı internet sitesinde yayınlanmış olan tasarı taslağı tüketici
örgütleri dışlanarak hazırlanmıştır. Bankacılık ve imalat sektörünün en
ilkel ve en geri unsurları ile kafa kafaya verilerek hazırlanan bu tasarı
taslağı, evrensel tüketici haklarını ve tüketicilerin kazanımlarını
ortadan kaldırmaktadır.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı internet sitesinde yayımlanan Tasarı
Taslağındaki yaklaşımların AB Standartları ve Avrupa Birliği direktifleri
ile de hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Afrika standartları dahi, bu
taslağın ilerisindedir.
TASARIDA TÜKETİCİ ALEYHİNE OLAN HÜKÜMLER
Tasarı Taslağının bazı maddeleri, kilit hüküm niteliğindedir:
• Özellikle ayıplı mal, ayıplı hizmet ve bundan doğan hak ve
sorumluluklara ilişkin taslaktaki yeni kurallar, tüketici hukukunun
iskeletini kırmıştır.
• Satıcının sorumluluğu ile müteşebbisin sorumluluğu birbirinden ayrılmış
ve tüketici talebine ilişkin seçenekler bakımından bölünme ve esaslı bir
farklılaşma yaratılmıştır.
• Taslaktaki düzenleme, imalatçıyı “ayıp” değil, “hata” nedeniyle ve
sadece “güvenlik” ölçütü ile sınırlı bir şekilde sorumlu saymıştır.
• Satıcı ve imalatçının birbirlerine karşı açacakları muhtemel bir rücu
davasıyla ilgili sorunlar ve çözüm tarzları Borçlar Kanunu tasarısında yer
alması gerektiği halde, sistematikten yoksun bir şekilde, bu tasarı
taslağı içine serpiştirilmekte; Tüketiciler, Borçlar Kanununun muğlâk
hükümleri arasında topaç gibi çevrilmek istenmektedir.
• İlk bakışta, Tasarı Taslağı yenidir; ama bu Taslaktaki kimi yaklaşımlar
yeni değildir. Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu uygulamasında sıkça
rastlanan uygulama karmaşası, sistematikten yoksun bir şekilde maddeye
dönüştürülmüş ve bu Taslağa monte edilmiştir.
• Tüketici talebinin yöneldiği seçeneğin karşılanması için satıcı, bayi,
acente, imalatçı ve ithalatçı arasındaki müşterek ve müteselsil sorumluluk
ilkesi de bu tasarı taslağı ile parçalanmış ve ortadan kaldırılmıştır.
• Bankalar lehinde getirilen aldatıcı ve dayatmacı nitelikteki yeni
düzenleme tarzı, Taslağın sipariş edildiği adresi de göstermektedir.
Yüzyıllar öncesinin ilkel devirlerinden kalma sözleşme düzeninde dahi
olmayan dengesiz hükümler ve tuzak maddelerle, yeni bir tüketici kıyımı
hedeflenmektedir. Taslak, bu yönüyle de pimi çekilmiş bir bomba gibi
tüketicilerin kucağına verilmektedir.
• Tasarı taslağında yer alan bu temel noktalar, yürürlükteki Yasanın
tüketicilere kazandırdığı hukuki konumu ağır bir şekilde zedelemektedir.
Bu taslağın yasalaştırılması engellenmelidir.
• Eğer tasarı taslağı bu haliyle yasalaşırsa, tüketici mahkemelerinden ve
Yargıtay ilgili dairelerinden alacağımız kararlar, bugüne kıyasla çok
farklı olacak ve tüketiciler aleyhinde sonuç yaratılacaktır.
HALKIN DEĞİL EGEMEN GÜÇLERİN TASARISI
Piyasalardaki tüketim ilişkisinin bir yanını tüketiciler; karşı yanını
ise, sağlayıcı, satıcı, bayi, acente, imalatçı ve ithalatçılar
oluşturmaktadır. Piyasanın aktif unsurlarından birini teşkil eden
tüketiciler, bu ilişkinin ekonomik açıdan güçsüz ve ezilen yanıdır.
Piyasanın belirleyeni sayılan tüketiciler bakımından, yeni bir tüketici
kanununa gerek olmadığı gibi, yürürlükteki Yasada değişiklik yapılmasına
da gerek yoktur. Tüketicilere böylesi bir önyargı ile bakan çağdışı ve
ilkel bir zihniyetin yeni bir tüketici yasası yapması tehlikeli görüyoruz.
Evrensel tüketici haklarının gerisine düşmemek için, Tasarı Taslağının bu
haliyle yasalaşmasına karşı çıkıyor ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığının
internet sitesindeki tasarı taslağını benimsemiyoruz. Bu tasarı taslağı
halkın ve tüketicilerin değildir.
kalan bu tasarı taslağı,
Bankacılık sektörünün en ilkel unsurları ile imalat sektörünün en geri
unsurları elele vererek bir taslak siparişi vermiştir. Piyasalarda
arz-talep dengelerini gözetmeyen, kalite kaygısı taşımayan ve sosyal
piyasa anlayışından alabildiğine uzak bir yaklaşımla hazırlanan bu tasarı
taslağı, Ortaçağ hukukunun, hatta Roma Hukukunun da çok gerisinde
kalmıştır. Tüketicilere karşı hileye açıkça geçit veren ve hileyi himaye
eden hükümler var bu tasarıda. Bu yönüyle taslak, en genel anlamıyla,
hukuk ahlakından da yoksundur.
Bu taslak, ekonomik krizi fırsata çevirmek isteyen çıkar çevrelerinindir.
“Vur-kap-kaç” anlayışını ekonomi yönetimi zanneden çıkar çevrelerinin
taslağıdır!
Kamuoyunun yüksek takdirlerine saygı ile sunuyoruz. 29.05.2009
Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı
|