Perakende Sektörü ve Tüketici Hakları
İçinde yaşadığımız ekonomik ve ticari sistemin bir gereği olarak
tüketiciler günlük yaşamlarını sürdürebilmek için gereksinimleri olan her
çeşit malı perakendecilerden almak zorundadırlar. Örnek verecek olursak,
elektrikli-elektronik eşyadan mobilyaya, gıdadan mutfak malzemesine,
giysiden temizlik malzemesine kadar yüzlerce çeşit tüketim malını
tüketiciler olarak perakendecilerden satın alıyoruz.
Sözü edilen dayanıklı-dayanıksız tüketim mallarının büyük bir çoğunluğunun
standardı ve sahip olmaları gereken özellikleri ortaya koyan yasal
düzenlemeler bulunmaktadır. Bununla birlikte, bu malların tüketiciler
açısından çok önemli olan bir boyuta da satış fiyatlarıdır. Sözü edilen
malların sağlık ve güvenlik koşullarına uygunluğu konunun önemli bir
boyutudur.
Perakendecilerin, tüketim mallarının tüketicilere sunumundaki tutumları ve
uygulamaları, satış sonrası tüketici şikayetleri konusundaki yaklaşım ve
davranışları, tüketici haklarına ne kadar saygılı davrandıkları dikkate
alınması gereken diğer önemli sorunlardan biridir.
SEKTÖRE İLİŞKİN ŞİKAYET VE SORUNLAR
Gıda maddeleri dışındaki mallar hakkında perakende sektöründen alışveriş
yapan tüketicilerden 2007 yılı itibariyle tüm Türkiye’de faaliyet gösteren
tüketici sorunları hakem heyetleri ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı merkez
ve taşra teşkilatına yapılan toplam şikayet sayısı yüz bin’den fazladır.
Bununla birlikte, tüketici dernekleri de tüketici şikayetlerini
değerlendirmektedir. Örneğin Tüketici Hakları Derneği’nin Merkez ve
Şubelerine perakendecilerden gelen şikayet sayısı on bin’den fazladır.
Tüketicilerin perakendecilerden yaptığı şikayetlere bakıldığında; beyaz ve
kahverengi eşya, cep telefonu, bilgisayar, mobilya, otomobil ve giysi
şikayetlerinin ağırlıkta olduğu görülmektedir. Sözü edilen bu şikayetlerin
%80 dolayındaki kısmının tüketici lehine sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Perakende sektöründen tüketicilerin yapmış olduğu şikayetler ya da bu
sektörde tüketicileri mağdur eden sorunlar şu noktalarda yoğunlaşmaktadır:
• Bir çok perakendeci sattıkları mallara ilişkin tüketicilere fiş ve
fatura vermemektedir.
• Satın alınan mallar ayıplı ( özürlü, kusurlu) çıktığında fiş ve faturası
olmayan tüketiciler hakkını arayamamakta ve mağdur olmaktadır. Fiş ve
fatura verilmemesi vergi kaçırılmasına neden olduğundan dolaylı olarak da
tüketiciler ve ülke ekonomisi zarara uğratılmaktadır.
• Perakende sektöründe satılan bir çok malın üzerinde ya etiket
bulunmamakta ( görülebilecek şekilde ) ya da etiket üzerinde Etiket
Yönetmeliğine uygun yeterli bilgi bulunmamaktadır.
• Garanti kapsamında olan elektrikli, elektronik ürün ve cihaz satışı
yapan bazı perakendeciler tüketicilere garanti belgesi, tanıtma ve
kullanma kılavuzu vermemektedirler.
• Taksitli, kampanyalı satış yapan perakendecilerin büyük bir çoğunluğu
tüketiciyle yaptıkları sözleşmenin bir suretini tüketiciye
vermemektedirler ( yasaya göre sözleşmenin bir örneği tüketiciye verilmek
zorundadır.).
• Birçok perakendeci, yeterli bilgi sahibi olmamaları ya da tüketici
haklarına saygısızlıkları nedeniyle hak düşürücü tutum ve tavır içinde
bulunmaktadırlar.
• Perakende sektöründe tekelleşme ve yabancılaşma giderek yoğunlaştığından
bu durum hem ailenin yani tüketicilerin ekonomisine hem ülke ekonomisine
zarar vermektedir.
Gıda maddeleri satan perakendecileri yukarıdaki değerlendirmeden farklı
tutmak gerekir. Çünkü, gıdalarda gıda kodeksine ya da gıda mevzuatına
aykırı uygulamaları etiket bilgileri dışında anlamak, gözle görmek mümkün
değildir. Gıdalarda, sağlığa ya da gıda mevzuatına aykırı uygulamalar
ancak gıda analizleriyle anlaşılabilmektedir. Bu nedenle, gıda konusundaki
şikayetler dayanıklı mallara ilişkin şikayetler kadar yapılamamaktadır.
Perakende sektöründe görülen önemli bir sorun, perakende firma sahipleri
ya da çalışanlarının sattıkları ürünler ya da malların sağlık, güvenlik ve
taşımaları gereken diğer özellikler yönünden yeterli bilgiye sahip
olmamalarıdır.
Hastalıkların ve sağlık sorunlarının büyük bir çoğunluğunun gıda kökenli
olması nedeniyle gıda maddeleri satan perakendeci firma sahibi
çalışanlarının çok dikkatli ve bilinçli olmaları özel önem arz etmektedir.
SONUÇ VE ÇÖZÜM
Perakendecilerin iki şapkası vardır. Birincisi satıcı olmaları nedeniyle
tüketicilere karşı yasal olarak sorumlu olup, tüketici haklarına ve ilgili
yasal mevzuata uygun mal satmak zorundadırlar. İkincisi, kendileri de
yaşamlarını sürdürebilmek için nihai tüketici olarak mal ve hizmet satın
almaktadırlar. Bundan dolayı da hem satıcı hem de tüketici olarak
sorumluluklarını ve haklarını bilmeleri gerekir.
Özellikle de küçük, orta ölçekli olan ve sahiplerinin ülkemizin yurttaşı
olan perakendecilerin ve onların örgütlerinin ( TESK gibi ) perakende
sektöründeki tekelleşme ve yabancılaşmayı da dikkate alarak çok dikkatli
davranmaları, duyarlı olmaları, sorumluluklarını yerine getirmeleri hem
tüketicilerin ve kendilerinin hem de ülkemiz yararı açısından son derece
önem arz etmektedir.
Bu nedenle, tüm perakende sektöründe firma sahibi ve yetkilileri ile firma
çalışanlarının eğitilmelerini ve bilgilendirilmelerini zorunlu tutan ve
sağlayan bir yasal düzenlemeye gereksinim vardır.
Perakende sektöründe tüketicilere satılan malların hem üretim yerlerindeki
hem de perakendecilerdeki denetiminin her boyutuyla yeterli ve etkili bir
şekilde yapılması gerekmektedir.
İlgili kamu kuruluşları tarafından yapılan denetim sonuçlarının
tüketicilere eksiksiz ve doğru olarak duyurulması, olumsuz denetim
sonuçları hakkında tüketicilerin önlem alabilmelerine yardımcı olacak
şekilde bilgilendirilmeleri ve uyarılmaları gerekmektedir.
Bir başka yazımızda perakende sektöründe tekelleşme ve yabancılaşmayı ele
alacağız. 29.5.2009
Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı |