Dövize Endeksli Tüketici Kredilerinde Kriz
Nedeniyle Uyarlama Davaları
A.B.D. de 2008 yılı Ekim ayı başında başlayıp tüm Dünya’yı ve Türkiye’yi
etkisi altına alan finansal ve ekonomik kriz ülkemizde dövize endeksli
tüketici kredisi kullanan tüketicileri de olumsuz yönde etkilemiştir.
Konut, otomobil ya da çeşitli gereksinimlerini karşılamak üzere Dolar’a,
Japon Yeni’ne ve Euro’ya endeksli tüketici kredisi kullanan tüketiciler
söz konusu yabancı paraların değerinin YTL karşısında yükselmesi ya da
değer kazanması nedeni ile ödeme güçlüğüne düşmüşlerdir. Son günlerde bu
durumda bulunan bazı tüketiciler Tüketici Hakları Derneği’ni arayarak
yardım istemektedirler. Aynı durum daha önceki krizlerde de yaşanmış
(Nisan 1994 ve Şubat 2001 krizleri) ve ödeme güçlüğüne düşen tüketiciler
çözüm için hak arama girişimlerinde bulunmuşlardır.
Hukukun temel kurallarından olan Beklenmeyen Hal Kuralı’na göre;
öngörülemeyen bir ekonomik kriz nedeni ile sözleşme koşulları taraflardan
birinin aleyhine önemli bir dengesizliğe neden olmuşsa-ki bu durum işlem
temelinin çökmesi ya da sarsılması diye de tanımlanmaktadır- sözleşme
koşulları yenilenir. Buna göre, ülkemizi de çok önemli derecede sarsıntıya
uğratan dünya düzeyindeki finansal ve ekonomik kriz nedeniyle, dövize
endeksli tüketici kredisi kullanan tüketiciler yukarıda belirtildiği gibi
çektikleri kredinin endekslendiği yabancı paranın değerinin YTL karşısında
yükselmesinden dolayı ödeme güçlüğüne düşmüşlerse ya da kendileri aleyhine
önemli bir dengesizlik oluşmuşsa uyarlama davası açabilirler. Örnek vermek
gerekirse, 2001 yılındaki Şubat krizi nedeniyle, böyle bir durum yaşayan
tüketicilerden birisinin açmış olduğu uyarlama davasında görevsizlik
kararı veren tüketici mahkemesi kararı temyiz edilmiş, ancak mahkemenin
kararında direnmesi nedeniyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, davanın
tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiğine karar vermiştir. Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu’nun karar özeti aşağıdadır.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARAR ÖZETİ
E.2003/26, K.2003/84, T.19.2.2003
DAVA :
Taraflar arasındaki "uyarlama" davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda; Ankara Tüketici Mahkemesince verilen 4.7.2001 gün ve
2001/1604-320 sayılı görevsizlik kararının incelenmesi davacı vekili
tarafından istenilmesi üzerine Yatgıtay11. Hukuk Dairesinin 08.04.2002 gün
ve 2001/10925-2002/3243 sayılı ilamı ile, ( …Davacı vekili, Ankara Asliye
2. Ticaret Mahkemesi'nde açtığı davada, davalı bankadan dövize endeksli
kredi kullanan müvekkilinin kredi taksitlerinden 8 aylık bölümünü
ödediğini ancak, 19 Şubat krizi sonrasında döviz kurundaki ani yükseliş
nedeniyle sözleşme edim dengesinin müvekkili aleyhine bozulduğunu ileri
sürerek, taksitlerin, 3.451.369.425 TL. olarak sabitlenmek suretiyle
uyarlanmasını istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilerek
dosya Tüketici Mahkemesi'ni gönderilmiş, Mahkemece, davada görevli
mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı
verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tüketici kredisi sözleşmesinin değişen ekonomik koşullar nedeniyle
edim dengesinin bozulduğu iddiasıyla açılmış uyarlama davasıdır.
Mahkemece, sözleşmenin hükümlerinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olmadığı,
sözleşme dışı etkenlere dayalı uyarlama davasından Tüketici Mahkemesi'nin
değil,genel hükümlere göre Asliye veya Ticaret Mahkemeleri'nin görevli
olduğu benimsenerek görevsizlik kararı verilmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesinde
tüketici kredileri düzenlenmiş ve aynı yasanın 23. maddesi gereğince de
yasanın uygulanması ile ilgili uyuşmazlıklara Tüketici Mahkemeleri'nin
bakacağı açıkça belirtilmiştir. Yasanın bu açık hükmüne rağmen Mahkemece
görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemekle hükmün bozulması
gerekmiştir… ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,
yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
KARAR :
4077 Sayılı Yasa'nın 23. maddesi, "Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak
çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır" hükmünü
taşımaktadır. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, somut olayda
taraflar arasındaki sözleşmenin, 4077 Sayılı Yasa'nın 10. maddesi
anlamında bir tüketici kredisi sözleşmesi olduğu ve dolayısıyla ortada,
anılan yasanın uygulanmasıyla ilgili bir uyuşmazlığın bulunduğu açıktır.
Yasa'nın 23. maddesi hükmü, herhangi bir ayırım yapmaksızın, Yasa'nın
uygulanmasıyla ilgili olarak çıkabilecek tüm uyuşmazlıklara ilişkin
davalara tüketici mahkemelerinde bakılmasını öngörmüştür. Başka bir
ifadeyle, 4077 sayılı Yasa, bir uyuşmazlığa tüketici mahkemesince
bakılmasının tek koşulu olarak, uyuşmazlığın kendisinin uygulanmasıyla
ilgili olarak çıkmış olmasını aramış, dava türleri açısından herhangi bir
ayırım yapma yoluna gitmemiştir.
Bu durumda, somut olayda davaya bakma görevi, tüketici mahkemesine aittir.
Yerel Mahkemece, aynı yöne işaret eden özel daire bozma kararına uyulması
gerekirken, uyuşmazlığın hukuksal nitelendirilmesinde ve Yasanın yorumunda
yanılgıya düşülerek direnme kararı verilmesi usule ve yasaya aykırıdır.
Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme
kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden
dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde
temyiz peşin harcının geri verilmesine, 19.02.2003 gününde oyçokluğu ile
karar verildi.
Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı |