Ulaşımda Enerji Verimliliği, Çevre ve Güvenlik
Geçen haftaki yazımızda karayolu terörünün toplumsal boyutuna değinmiştik.
Bu haftaki yazımızda ise ulaşım sistemlerinde enerji verimliliği, çevre
güvenlik yönünden karşılaştırma yaparak gerçekleri ortaya koymaya
çalışacağız.
Tüm dünyada çeşitli alanlardaki enerji tasarrufu ve enerji verimliliği
arayışları ulaşım sistemleri ve araçlarında da kendini göstermektedir.
Özellikle de 1973 yılında ortaya çıkan petrol krizinden sonra ABD, AB
Ülkeleri ve Japonya ulaşımda enerji verimliliği ve tasarrufuna yönelik
araştırma ve geliştirme çalışmalarına büyük hız vermişlerdir.
Bu ülkeler yük ve yolcu taşımacılığında, enerji verimliliği yönünden
karayoluna göre üstün olması nedeniyle demiryolu, denizyolu ve toplu
taşımacılığa önem vermekte, yüksek hızla çalışan demiryolu sistemlerini
geliştirmektedirler.
AB Ülkelerinde 2003 verilerine göre Yunanistan ve İrlanda hariç, demiryolu
ulaşımında elektrikli hat oranı yüzde yüzlere yaklaşmakta iken (
Lüksemburg ), tüm AB ülkeleri ortalama elektrikli hat oranının ise
%50’lere yaklaştığı görülmektedir. Türkiye’nin 2003 verilere göre
demiryolu ulaşımında elektrikli hat oranı %20.14 ‘tür. Ülkemizde
demiryollarının geri kalan bölümünde ise dizelli işletmecilik
yapılmaktadır. Dizelli işletmecilikte, işletmecilik giderleri elektrikli
işletmeciliğe göre 3 kat daha fazladır.
Enerji tüketimi açısından karşılaştırma yapıldığında, demiryolu
taşımacılığında karayolu taşımacılığına göre daha az enerji
tüketilmektedir.
Denizyolu taşımacılığında ise enerji tüketimi tüm taşımacılık
sistemlerinden daha azdır.
ULAŞIM SİSTEMLERİNDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ
ÇEVRE VE GÜVENLİK KARŞILAŞTIRMASI
Enerji tüketimi konusunda Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre; yolcu
taşımacılığında demiryolunda 1 birim, karayolunda 3 birim, havayolunda 5.2
birim enerji tüketilmekte iken; yük taşımacılığında demiryolunda 1 birim,
karayolunda ise 3 birim enerji tüketildiği belirlenmiştir.
Japonya’da çeşitli Ulaşım Modlarına Göre Enerji Tüketim Oranlarının
Karşılaştırılması
Altyapı Maliyetlerinin Karşılaştırılması
Düz arazide demiryolunun başlangıç maliyeti karayolunun %54’ü, orta
engebeli arazide ise karayolunun %73.5’i kadardır.
Arazi Kullanımı
Bir araştırmaya göre; aynı kapasitede bir taşımacılık için karayolları
demiryollarına göre 2.7 kat daha fazla arazi kullanımı gerektirmektedir.
Prof.Dr. İlyas YILMAZER’in bir araştırmasına göre, normal gidiş dönüşlü
bir karayolu bir demiryoluna göre 7 kat, bir otoyolu ise bir demiryoluna
göre 33 kat daha fazla arazi kullanımını gerektirmektedir.
1 milyar yolcu-km başına ölüm riski :
Demiryollarında 17, karayollarında 140’tır. Buna göre, karayolları ölüm
riski bakımından demir yollarına göre 8 kat daha risklidir.
1 milyar yolcu – km başına yaralanma riski:
Demiryollarında 41, karayollarında 8.500-10.000’dir. Buna göre,
karayolları yaralanma riski bakımından demiryollarına göre 207 ile 244 kat
arası daha risklidir.
Sera Gazı Etkisi
Motorlu kara taşıtlarından ve otomobillerden atmosfere yayılan ve
karbondioksit gazını da içinde barındıran egsoz gazı, küresel ısınmanın en
büyük nedeni olarak gösterilen sera gazlarının önemli bir bölümünü
oluşturmaktadır.
Hava kirliliğine etkisi bakımından demiryolunun payı %5 iken
karayollarının payı %85’tir.
Bitkiler Üzerindeki Ağır Metal Etkisi
Adana İçel karayolu üzerinden hareket halindeki araçlardan çıkan ağır
metallerin bitkiler üzerine etkileri ( miktar olarak ) incelenmiştir.
Ağır metaller için ön görülen sınır değer 0.2 mg/kg olması gerekirken ;
• Yola 5 metre uzaklıktaki bitkilerde : 1.85-2.17 mg/kg
• Yola 10 metre uzaklıktaki bitkilerde : 1.8-1.23 mg/kg
• Yola 25 metre uzaklıktaki bitkilerde : 1.9-2.13 mg/kg
Olduğu belirlenmiştir.
Diğer taraftan, karayolunun faydalı ömrünün 15 yıl, demiryolunun faydalı
ömrünün ise 30 yıl olduğu belirlenmiştir.
AB’de yapılan bir araştırmaya göre; trafik sıkışıklığı, kazalar, hava
kirliliği ve gürültünün sosyal ( toplumsal ) maliyetinin Birlik
hasılasının %4’ü düzeyinde olduğu, bu maliyetin yüzde doksanının ( %90)
karayolu ulaşımından kaynaklandığı belirlenmiştir.
ULAŞIM SİSTEMİNDE ÇÖZÜM
Tüm dünya ülkeleri ( özellikle de gelişmiş ülkeler ) enerji tasarrufu
yönünden demiryolu ve denizyoluna önem verirken, ülkemizin üç tarafının
denizlerle çevrili olmasına karşın taşımacılık yönünden en verimli ve
ekonomik olan deniz taşımacılığı ile demiryolu taşımacılığının ülkemizde
ihmal edilmesi ülkemize ve halkımıza yapılan en büyük kötülüklerden
birisidir. Ülkemizde tüketilen petrol ve petrol ürünlerinin %95’nin ithal
edildiği, tüm sektörlerdeki petrol tüketimimizin %40 dolayında olan
kısmının ise yalnızca karayolu ulaşımında yapıldığı ve karayoluna dayalı
ulaşım sisteminin yarattığı can kaybı, çevre kirliliği ile sosyal ve
ekonomik maliyetler dikkate alındığında, demiryolu, denizyolu ve toplu
taşımacılığa ağırlık verilmesinin önemi ve zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı |