Bir önceki sayfaya geri dönmek için buraya tıklayın! Sayfayı yazdırmak için tıklayın!
 
 
TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ - YAZILARIMIZ - MAKALELER
 

Soyulan Tüketicilere Çağrı

Ey vatandaş, ey tüketici!

Sen de biliyorsun ki, bu ülkenin ekonomik çarkı senin ürettiklerinle, senin hizmetlerinle, senin çalışmalarınla, senin vergilerinle dönüyor ...
Ancak bu ekonomik çark senin ürettiklerini adeta gasp ederek birilerini sürekli olarak zenginleştirirken, senin alın terinin, hizmetlerinin karşılığı ise yoksulluk, geçim sıkıntısı, işsizlik oluyor.

Bu haksızlığı gizlemek için arada bir evine gönderdikleri iki kilo bulgura, bir paket yağa, birkaç teneke kömüre aldanma!.. Onlar zaten senin!

Kurdukları soygun düzeni ile önce seni işsizliğe ve açlığa mahkum ediyorlar, sonra da, sadaka ekonomisi oluşturarak yaptıkları yardımlarla seninle adeta alay ediyorlar, onurunla oynuyorlar ! Utanmadan, sıkılmadan bu yaptıkları ile de övünç duyuyorlar !

Ey tüketici!

Bu adaletsiz çark senin sırtına bindirilen ağır yüklerle işliyor...

Bu öyle bir çark ki, hayatını idame ettirmek için sana reva gördüğü bir kaç kuruşu, senin yapmak zorunda olduğun en temel tüketim harcamalarınla fazlasıyla geri alıyor.

Kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alıyor. ..

Dünyanın en pahalı elektriğini sen kullanıyorsun!

Dünyada en pahalı olarak sen ısınıyorsun! Bu da yetmiyormuş gibi, senden fazladan ve haksız yere doğal gaz sayacı bedeli, doğal gaz bedeli, pil bedeli alıyorlar.

Dünyanın en pahalı şehir içi ulaşımı senin memleketinde ... Tüketici haklarının gasp edildiği, kent mekanının tamamen rant konusu haline getirilip yaşanmaz hale sokulduğu, kentin dokusunun ve kültürünün ortadan kaldırıldığı, tüketici lehine sonuçlanan mahkeme kararlarının yerine getirilmediği, şehirlerarası otobüs firmalarının halka hizmet veren şehir içi servislerini bile ortadan kaldıran bir belediyecilik zihniyetiyle yönetiliyorsun…

Dünyanın en pahalı suyunu sen tükettiğin gibi, abonelik ve su sayacı için haksız yere ödediğin bedeller de hariç !
Dünyanın en yüksek ve en haksız tüketim vergisini sen ödüyorsun ...

Onca para ödeyerek sofrana getirebildiğin genetik yapısı değiştirilmiş tarımsal ürünlerin kullanıldığı gıda maddelerini yediriyorlar sana, on yıldan beridir kobay olarak kullanılıyorsun, böyle bir besin tüketimiyle on yıl sonra ne tür hastalıklara maruz kalabileceğini bilmiyorsun, sana söylemiyorlar...

Senin ülkende, senin ödediğin paralarla emperyalist gıda ve tarım tekellerinin senin gıdana, senin tarımına, senin tohumuna sahip çıkmasına, bunları değiştirmesine ve yok etmesine kolaylık sağlıyorlar.

Bu ülkenin evladı olarak senin ürettiğin mal ve hizmetlerin, yani ‘yerli malı’ nın en az itibar gördüğü ülkedesin. İthal tüketim malları cenneti haline dönüştürdüler memleketini. Her yerin geniş tarlalarla çevriliyken buğdayını, bulgurunu, çayını bile ithal etmeye, sana iki misliyle satmaya başladılar ...

Karşılığı gelirin değil, geleceğin olan kredi kartlarıyla, neredeyse her mahallede açılan süper marketlerde ithal, yapay malları ve besinleri tüketmeye yönlendiriliyorsun, var olan gelirini de kendi ülkenin sınırlarının dışarısına aktarıyorsun ...
Dünyanın en büyük bankacılık soygunu senin ülkende ...

Dünyanın en pahalı telefon ile konuşma ücretini sen ödüyorsun. Üstelik, haberleşme sisteminin bir yabancının elinde olduğu tek ülke senin ülken ...

Dünyanın en pahalı yakıtını sen kullanıyorsun ...

Geniş topraklarında demiryolu ağının en az olduğu ve karayollarına bağlı trafik kazalarının en çok yaşandığı ülke senin ülken ...
Ormanları talan edilen, en güzel koyları rant hesabına yok edilen, güzelim kıyıları betonlaştırılan, tarlaları ekinsiz bırakılan, meraları terk edilen ve hızla çölleşmeye doğru giden bir ülkede yaşıyorsun.

Aldatıcı ve yanıltıcı reklamlarla yanlış tüketime yönlendirilerek sağlıkları tehlikeye atılan çocukların en çok sömürüldüğü ülkelerden biri senin ülken!

Gelir dağılımı adaletsizliğinin en yoğun olduğu birkaç ülkeden biri oldu senin ülken.

Eğitimi, sağlığı, sosyal güvenliği tamamen parası olan için bir hak haline getiren bir ekonomik-sosyal düzeni sana reva görüyorlar ...

Kısacası sosyal devletin, kamu yararının ortadan kaldırıldığı ve tüketici haklarının bütünüyle çiğnendiği bir ülkede yaşıyorsun.
Bu acınacak durum, kaderin değil; sana reva görülen bu yaşamı hak etmiyorsun.

Ürettiklerinin ve tükettiklerinin üzerine tahakküm kurmalarına, karlarına kar katmak için seni yanlış tüketimin hem aracı hem de hedefi olarak kullanmalarına ve sömürmelerine daha fazla izin verme!

Yaşamına sahip çık! Tükettiklerine ve tüketemediklerine dikkat et!

“Bilinçli bir tüketici örgütlü bir tüketicidir” düşüncesinden hareketle, haklarımız ve onurlu bir yaşam için tüketici hareketine destek ver ki etkili ve güçlü bir tüketici hareketi oluşturarak bu soyguna ve haksızlığa son verelim.

Bu yazının hazırlanmasında en büyük katkıyı veren Tüketici Hakları Derneği Merkez Yönetim Kurulu üyesi Hakan Reyhan’a teşekkür ederim.


Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı