Isınma Cihazları Hem Ölüm Saçıyor Hem Çevreyi
Kirletiyor
Katı yakıt sobaları ( özellikle de kömürlü ), doğalgazlı ve LPG kullanılan
ısınma cihazları ile sıcak su üreten şofbenlerin konutlarda kullanıldığı
dönemlerde zehirlenmeden kaynaklanan ölüm haberleri eksilmiyor, giderek
artıyor. Bununla birlikte, sözü edilen ısınma cihazlarından kaynaklanan
baca gazları nedeniyle çevrenin kirlenmesine neden olunmaktadır. Özellikle
de kömürlü katı yakıt sobalarının verimi %50’ye kadar düşmekte, bunun
sonucunda da hem tüketiciler ekonomik olarak zarara girmekte hem de verim
düştükçe çevre daha çok kirlenmektedir. Tüketicilerin bilinçsizliği,
ısınma cihazları ve sistemlerinin teknolojik yetersizliği, ilgili kamu
kuruluşlarının yeterli ve gerekli önlemleri almamaları hem zehirlenmelere
ve ölümlere, hem de tüketicilerin ekonomik zarara uğramasına ve çevre
kirliliğine neden olmaktadır.
Yıllarca yaşanan bu sorunlardan ders çıkartarak neden gerekli ve etkili
önlemler alınmıyor? Sözü edilen cihaz ve sistemlerin teknolojileri
yükseltilemez mi ve güvenli bir duruma getirilemez mi ? Bu konuda,
tüketiciler ne yapmalıdır ? Sorunun çözümünde en önemli taraf olan ilgili
kamu kuruluşları ve firmaların ne gibi sorumlulukları vardır ve ne
yapmaları gerekir ? Bu sorunların yanıtlarını aşağıda vermeye çalışacağız.
ISINMA CİHAZ VE SİSTEMLERİNİN MONTAJ VE GÜVENLİK SORUNLARI
Soba ve kombi gibi ısıtma cihazları ile şofben gibi sıcak su elde edilen
cihazların zehirlenme ve ölümlere neden olmalarının en önemli nedenlerden
birisi bacanın iyi çekmemesi, tıkalı olması ya da sisteme ve cihaza uygun
bir baca olmamasıdır.
Gece uyku saatlerinde sobanın hava klepesinin kapatılması sonucunda, eğer
baca da iyi çekmiyorsa ve tıkalı ise odalara sızan karbon monoksit gazı
zehirlenmelere ve ölümlere neden olmaktadır. Özellikle, rüzgarlı havalarda
( lodos) sobaların önündeki hava klepesi açık olsa bile uyku saatlerinde
oluşan geri tepmeler nedeniyle sızan zehirli gazın etkisiyle zehirlenme ve
ölümlere yol açılmaktadır. Örneğin, lodosun yoğun olduğu Bursa’da geri
tepmeler nedeniyle her yıl 25 dolayında kişi zehirlenerek ölmektedir.
Bacalı doğal gaz sistemlerinde en önemli sorunlardan birisi, daha önce
katı yakıt kullanırken var olan bacanın doğal gazlı sisteme geçildiğinde
de kullanılmaya devam edilmesidir. Oysa, doğal gaz kullanımında baca
gazlarının asidik özellik kazanması ve yoğunlaşarak bacadan aşağıya akması
sonucunda korozyon ( aşınma ) oluşmasından dolayı hem baca ve duvarlara
hem de sisteme ve cihazlara zarar verilmektedir. Bu nedenle doğal gazlı
ısınma sistemlerinde bacanın standarda uygun çelik baca olması
gerekmektedir. Yani sistemin uyum içerisinde olması ve çalışması
sağlanmalıdır.
Ne yazık ki, doğal gaz sistemine geçilen konutların büyük bir çoğunluğunda
buna uyulmamaktadır. Örneğin, Ankara’da bacalı doğal gaz kullanan
konutların %70’den çoğunun bacaları doğal gaz sistemine uygun değildir.
Bacalı doğal gaz sistemlerinde en önemli sorunlardan birisi de
ventilasyonun kapatılması ya da iptal edilmesidir. Oysa, iptal edilmemesi
gerekmektedir. Çünkü, ventilasyon içeriye temiz hava vermektedir. Bununla
birlikte ventilasyon bulunmayan konutlar da mevcuttur. Yapı denetimindeki
yetersizlikler nedeniyle, özellikle de çok katlı binalarda bacalar
arasında sızdırmazlık sağlanamamaktadır.
3030 Sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 29.maddesine göre,
10 katın üzerindeki binalarda hermetik cihaz kullanılacağı
belirtilmektedir. Ancak eski bina olup da doğal gaza geçilen konutlarda 10
katın altında olsa bile, bir çok binada bacalar tıkalı olduğundan hermetik
cihaz kullanılması güvenlik için önemlidir.
Yukarıda, sözü edilen Yönetmeliğin 29.maddesinde “ şofben, kombi cihazı ve
bu gibi ısıtma araçları hayati tehlike arz edecek şekilde yerleştirilemez
ve havalandırmadan uzak olan piyeslerle, banyo ve helalarda yer alamaz.”
denilmesine karşın yasal düzenlemeye aykırı olarak sıcak su elde edilmesi
için Türkiye’deki konut banyolarının büyük bir çoğunluğunda şofben
kullanılmaktadır.
Bugüne kadar kombi ve şofbenlerin neden olduğu zehirlenmeler nedeniyle
yalnızca Ankara’da 100’den fazla tüketicinin yaşamını kaybettiği ilgililer
tarafından belirtilmektedir.
ÇEVRESEL ETKİLER
Türkiye’de konutlarda ağırlıklı olarak kömürlü katı yakıt cihazları
kullanılmaktadır. Katı yakıt cihazlarındaki verim düşüklüğü ( pratik
olarak ortalama cihaz verimliliği %50-60 arasındadır.) ve yakma işleminin
doğru yapılmaması ( hava, bitki örtüsü ve su kirliliği ) nedeniyle de CO2,
SO2 gibi baca gazları ve partiküllerden oluşan atıklardan dolayı çevre
kirliliği oluşmaktadır.
Konutlardaki tüketimi artarak ve yaygınlaşarak devam eden doğal gaz
kullanımı sonucunda CO2 başta olmak üzere oluşan baca gazı emisyonlarından
dolayı çevresel kirliliklere neden olunmaktadır.
CO2 emisyonunun artması küresel ısınma ve iklim değişikliğinin en önemli
nedenlerinden birisidir. Bununla birlikte, doğal gaz kullanımının neden
olduğu diğer baca gazları nedeniyle de nitrik asit yağmurlarına neden
olunmaktadır.
TÜKETİCİLERE İLGİLİ VE YETKİLİLERE UYARILAR
Katı yakıt sobalarının teknolojik düzeyi geliştirilerek bu tür cihazların
verimliliği yükseltilmeli, daha güvenli olmaları sağlanmalı ve çevre
kirliliğine olan etkileri en aza indirilmelidir.
Baca şapkalarının rüzgar kırıcı özellikte yapılması zorunluluğu
getirilmelidir. Bacaların sızdırmazlığı ve iyi çekişli, olmaları
sağlanmalıdır. Bacalar sürekli kontrol edilmelidir. Şofbenler banyolara
monte edilmemelidir. Gece yatarken ısınma cihazları söndürülmelidir.
İmar mevzuatının bu sorunlara çözüm bulacak şekilde değiştirilmesi
gerekmektedir. Denetimlere ağırlık verilmelidir. Isınma sistemleri ve
cihazlarının standartlara ve ilgili mevzuata uygun üretildiği, montajının
yapıldığı ve kullanıldığı denetlenmeli ve kontrol edilmelidir. Tüketiciler
düzenli ve periyodik olarak bilgilendirilmelidir. Isınma sistem ve
cihazları Türkçe Tanıtma ve Kullanma Kılavuzlarına uygun olarak
tüketiciler tarafından kullanılmalıdır. Konutlarda ve bacalarda gerekli
tadilatı sağlayacak şekilde ilgili kamu kuruluşları tarafından
tüketicilere parasal destek verilmelidir.
Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı |