--------------------------------
 
   
 
 
  Bir önceki sayfaya geri dönmek için buraya tıklayın! Sayfayı yazdırmak için tıklayın!
 
 
TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ - YAZILARIMIZ - MAKALELER
 

Enerjide Özelleştirmenin Faturası Tüketiciye

Elektriğe zam kapıda. Yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda uzun zamandan beri elektriğe zam yapılmadığından zorunlu olarak zam yapılacağı belirtilmektedir.

Elektrik üretip satan özel sektör kuruluşları da ağzını açmış, sabırsızlıkla yapılacak zammı beklemektedir.

Ülkemiz ve tüketiciler bugüne kadar enerjideki yanlış politikaların acısını, yükünü, zararını çekmiş ve çekmeye devam etmektedir.

Enerjideki yanlış politikalardan en başta gelenlerinden birisi özelleştirmelerdir. Aşağıda özelleştirme anlayışının ve özelleştirmelerin neden olduğu zararlara değinilecektir.

ENERJİDE ÖZELLEŞTİRMELERİN NEDEN OLDUĞU ZARARLAR

Enerjideki özelleştirmenin neden olduğu zararların ve yolsuzlukların faturası çok yüksek düzeylerdedir.Bu zararların, yolsuzlukların faturası tüketicilerin ve kamunun sırtına yüklenmiş ve yüklenmektedir.

İlgili ve yetkililer tarafından ( örneğin, Enerji Bakanı Hilmi Güler ) Türkiye’deki enerji yolsuzluklarının parasal karşılığının 25-40 milyar dolar olduğu belirtilmektedir.

Hazine Müsteşarlığı Kit Genel Müdürlüğü’nün Nisan 2003 tarihli raporunda; al ya da öde kapsamındaki 17 yıllık dönemde ( 2003-2019 ) Hazineye gelecek ek yükün, gerek doğalgazdaki arz fazlası nedeniyle gerekse bu yıllardaki doğalgaz finansman açığı nedeniyle 33 milyar dolar olacağı belirtilmiştir.
Türkiye’deki tüm kamu harcamalarını denetleyen Sayıştay, Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılan özel sektör enerji santrallerinin 2-3 milyar dolar kamu zararına neden olduğunu belirtmiştir.

Doğal gaz alımında kullanılan formüle ilişkin 2003 yılında değişiklik görüşmeleri yapılırken Türkiye’de kullanılmayan gazolinin formüldeki payı 2 kat arttırılmıştır. Böyle olunca, doğal gazın ithal fiyatında %15 etkisi olan gazolinin bu etkisi %30’a çıkmış ve doğal gazın ithal fiyatının daha da artmasına neden olunmuştur.

Garanti Yatırımın 12 Eylül 2002 tarihli “ Turkish Electricity Sector” raporu:

1 Kwh. ( kilovatsaat) Elektriğin satış fiyatları

• EÜAŞ- Hidrolik 0.4 Cent/kwh

• EÜAŞ- Termik(kömür,petrol,gaz) 3 Cent/kwh

• Özel – Hidrolik 6 Cent/kwh

• Özel – Termik 8 Cent/kwh

• Özel – Rüzgar 12 Cent/kwh

• İmtiyazlı Şirketler – Hidrolik 8 Cent/kwh

• Yap-İşlet-Devret-Termik 10 Cent/kwh

• Yap-İşlet-Devret-Rüzgar 12 Cent/kwh

• Mobil-Termik 7.5 Cent/kwh

• Bağlı ortaklıklar – Termik 6.5 Cent/kwh

• İşletme Hakkı Devri – Hidrolik 8.0 Cent/kwh

• İşletme Hakkı Devri – Termik10.0 Cent/kwh

• Yap – İşlet Doğalgaz 5.4 Cent/kwh

Garanti Yatırımın 12 Eylül 2002 tarihli “ Turkish Electricity Sector” Raporundaki verilere ve yukarıda gösterilen tabloya göre, kamu hidrolik santrallerinden elde edilen elektriğin 1 kwh’i 0.4 cent, termik santrallerinden elde edilen elektriğin 1 kwh.’i 3 cent iken, kamunun özel sektör kuruluşlarından aldığı elektriğin fiyatının 2-3 kat daha yüksek olduğu görülmektedir.

Diğer taraftan, 2005 yılında elektriğin %40’nı özel sektör üretirken %60’nı kamu üretmiştir. Fakat elektriğe ödenen toplam bedelin %60’ı özel sektöre, %40’ı kamuya ödenmiştir. Buradan da anlaşılıyor ki, özel sektörden alınan elektriğin ortalama fiyatı kamudan alınan elektriğin ortalama fiyatından 2.24 kat daha fazladır.

Kamunun özel sektörden 2 kattan daha pahalıya satın aldığı elektrik nedeniyle, ülkenin ve tüketicilerin gelir durumu dikkate alındığında tüketiciler ve sanayi kuruluşları dünyanın en pahalı elektriğini tüketmek zorunda bırakılırken, bunun faturasını tüketiciler ve kamu üstlenmektedir.

Tüketiciler ısınmada, aydınlatmada, mutfakta ve temizlikte pahalı enerji kullanırken aynı zamanda pahalı elektrikle üretilen sanayi malını da pahalıya almak zorunda bırakılmaktadır.

Enerjide özelleştirmeye gidilmeseydi ya da şu anda bir kamulaştırma olması durumunda elektrik fiyatlarının yarıya inebileceğini söylemek mümkündür.

Özel sektörün yüksek doğal gaz maliyeti ve karlılığının düşmesi nedeniyle 1 Ağustos 2006’de yürürlüğe giren Dengeleme Uzlaştırma Yönetmeliği ( DUY) kapsamında özel elektrik üreticilerinin sübvanse edilmesi nedeniyle devlet büyük zararlara uğratılmaktadır. 22 Eylül 2007 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki bir haberde İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası’nın raporuna değinilerek bu uygulama ile devletin 800 milyon YTL zarara uğratıldığı, enerji KİT’lerinde oluşan açığın vatandaşa zam ya da dolaylı vergi olarak yansıdığı vurgulanmaktadır.

Gene aynı haberde, Elektrik Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanının yaptığı açıklamaya vurgu yapılarak, enerjide lisans alanların yatırım yapmadığı, satmak için kapı kapı dolaşıp bunun ticaretini yaptıkları, piyasada simsarların türediği, bu simsarların yoktan para kazandıkları belirtilmektedir.

ÇÖZÜM NEREDE

Görüldüğü gibi, devletin enerji ve elektrik üretiminden çekilerek sektörün özel sektöre devredilmesinin çok büyük sorunlar yarattığı ve bu sorunların da artarak devam edeceği, bu sorunların faturasının gene devlete ve tüketicilere yüklendiği ve yükleneceği açıkça yaşanmakta ve anlaşılmaktadır.

Tüketicilerin evrensel haklarından olan temel gereksinimlerinin karşılanması hakkı ve ekonomik çıkarlarının korunması hakkında hareketle; tüketicilerin en temel gereksinmesi olan ısınma, aydınlatma, yemek pişirme, temizlik gibi konularda ucuz, temiz, düzenli ve sürekli ( kesintisiz), güvenli enerjiye ulaşabilmesi sağlanmalıdır.

Ancak, bunun gerçekleşebilmesi için kamu yararı ve sosyal devlet anlayışının ön plana alınması gerekmektedir.

Bugünkü özelleştirmeci ve yabancılaştırmacı anlayışlarla tüketici haklarına uygun bir enerji politikasının gerçekleşmesi olanaklı değildir.
Bu nedenle, çözüm ülkemizi ve tüketicileri büyük zararlara uğratan ve uğratacak olan enerjideki özelleştirme uygulamalarının durdurulması ve enerjinin kamu eliyle üretilmesi ve tüketicilere sunulmasıdır.


Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı