Bir önceki sayfaya geri dönmek için buraya tıklayın! Sayfayı yazdırmak için tıklayın!
 
 
TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ - YAZILARIMIZ - MAKALELER
 

Tüketici Yasasındaki Güncel Sorunlar ve Çözümler

Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa kapsamında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerini üç ana başlık altında toplayabiliriz.

1) Yasal engeller, yetersizlikler, eksikliklerden kaynaklanan sorunlar ve çözümler,

2) Yasal düzenlemenin yanlış ve farklı yorumlanmasından kaynaklanan sorunlar ve çözümler,

3) Yasal düzenlemenin uygulanmasından kaynaklanan sorunlar ve çözümler,

YASAL YETERSİZLİKLER,EKSİKLİKLER

Ayıplı mal ve hizmetlerde karşılaşılan sorunlar ve çözümler
Yasanın ayıplı mallarla ilgili 4.maddesi ile ayıplı hizmetlerle ilgili 4/A maddesinde belirtilen zaman aşımı sürelerinin (iki yıl) yetersizliği nedeni ile, tüketiciler zaman aşımı süresi dolduktan sonra ortaya çıkan ayıplardan dolayı, satın aldıkları mal ve hizmetlerden bekledikleri yararı yeterince görememektedir. Ayıba karşı sorumlu tutulanlar da ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmedikleri için tüketicilerin zarar görmesine neden olunmaktadır.

Yasanın gerek ayıplı mal ile ilgili 4.maddesinde gerekse ayıplı hizmetle ilgili 4/A maddesinde belirtilen ayıplı mal ve hizmetten sorumluluk nedeniyle iki yıllık zamanaşımı süresinin arttırılması ( örneğin, 2 yıldan 4 yıla çıkartılması gibi ) sorunun çözümüne katkı sağlayabilir.

Garanti Belgesi Ve Garanti Uygulamasında Karşılaşılan Sorunlar Ve Çözümler

Yasanın Garanti Belgesi ile ilgili 13.maddesinde belirtilen garanti süresinin asgari iki yıl olması yeterli değildir. Çünkü, garanti kapsamında olan birçok dayanıklı tüketim malı iki yıl geçtikten kısa bir süre sonra sık sık arıza yapmaya başlamaktadır. Eğer, firmaların verdiği garanti süresi de iki yıldan daha uzun değil ise tüketiciler çok yüksek ücretlerle tamir yoluna gitmek zorunda kalarak maddi ve manevi olarak mağdur olmakta, zarar görmektedir.

Bu nedenle, bu gibi sorunların yaşanmaması için garanti süresinin arttırılması ( örneğin, 2 yıldan 4 yıla çıkartılması gibi ) sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır.

Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelikte belirtilen “Malın arızasının 15 işgünü içersinde giderilememesi halinde, imalatçı-üretici veya ithalatçı; malın tamiri tamamlanıncaya kadar, benzer özelliklere sahip başka bir malı tüketicinin kullanımına tahsis etmek zorundadır.” hükmündeki 15 işgünü süresinin indirilmesi ( Örneğin, 15 işgünü yerine, 5 gün gibi) tamir hakkını kullanmak isteyen tüketiciye kısmı bir kolaylık sağlayabilir.

Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinde Raportör Sorunu

Tüketici sorunları hakem heyetlerinin hemen tamamında görevlendirilen raportörler, bir başka görevi yaparken, kendilerine ikinci bir görev olarak verilen raportörlük görevini de yerine getirmeye çalışmaktadırlar.

Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliğinde, yüksek öğrenim görmüş olma koşulunun dışında raportörlerin niteliğine ilişkin hiçbir ölçüt bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, raportörlerin belirli bir kesimi de Tüketici Yasasını tam olarak kavramış olmadığından tüketici başvurularında, bazı yanlışları yaptıklarından tüketicilerin zarar görmesine neden olabilmektedirler.

Bu sorunun çözümü için Yasa’da raportörlük kadrosu getirilerek, raportörlerin niteliğine açıklık kazandırılmalıdır.

YASANIN YANLIŞ VE FARKLI YORUMLANMASI

Eser Sözleşmesi Kapsamına Alınarak Kanun Kapsamı
Dışına Çıkartılan Ayıplı Mal Şikayetleri

Bazı tüketici mahkemelerinin ve Yargıtay’ın mal ve hizmet tanımını farklı yorumlaması nedeniyle, PVC pencere sistemi ya da ölçü verilerek yaptırılan malların ( mobilya ya da mutfak dolabı siparişi gibi ) eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilerek, bu gibi mallarla ilgili dava başvurularının Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa kapsamı dışına çıkartılması, bu gibi malların siparişini veren birçok tüketicinin mağduriyetine neden olmuştur.

Taşımacılık Hizmetleri

Evinin eşyasını bir kargo şirketine taşıttıran tüketicinin, eşyaların taşınması sırasında kırılması ve zarar görmesi üzerine açtığı dava, Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa kapsamında görülmeyerek tüketicinin zarar görmesine neden olunmaktadır. Sorunun çözümü, bu tür mal ve hizmetlerin açık bir şekilde Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa kapsamına girecek ve tüketici aleyhine bir yoruma izin vermeyecek şekilde, yasanın 3.maddesinde yer alan mal ve hizmet tanımlarının yeniden değiştirilmesi ve yapılması ile sağlanabilir.

YASANIN UYGULANMASINDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR

Ayıplı Mal ve Hizmetlerle İlgili Firmaların Tutumu
Ayıplı mal ve hizmetlerde tüketici hakkını aramak üzere ilgili firmalara başvurduğunda, firmalar genellikle tüketicinin de bilgi yetersizliğini istismar ederek hak düşürücü tavır ve davranışlar içerisinde bulunarak tüketicilerin haklarını kullanmasını engellemekte ve zarar görmelerine neden olmaktadırlar.

Sorunun çözümü, tüketicilerin haklarını öğrenmeleri ve haklarına sahip çıkmaları, başta Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olmak üzere ilgili kamu kuruluşlarının idari ve yasal görevlerini yeterince yerine getirmesi ile firmaların tüketici haklarına saygı göstermesini sağlayacak önlemler alınmasıyla sağlanabilir.

Sözleşmelerdeki Haksız Şartlar ve Tüketicilerin Ekonomik Çıkarlarına Aykırı Uygulamalar
Özellikle, bankalar başta olmak üzere birçok özel firma, kamu kuruluşları ve belediyelerin tüketicilere sundukları mal ve hizmetlere yönelik düzenlemiş oldukları sözleşmelerde haksız koşullar bulunmaktadır. Bununla birlikte, düzenlenen sözleşmelerin bir sureti çoğunlukla tüketicilere verilmemektedir.

Diğer taraftan, belediyelerin tüketicilere sunduğu su, doğalgaz, ulaşım gibi hizmetler ile tüketicilerin satın aldığı elektrik, iletişim gibi en temel kamusal hizmetlerin fiyatlarının çok yüksek olması haksız ve tüketicinin ekonomik çıkarlarına aykırı bir koşuldur.

Yasanın Uygulanmasından Kaynaklanan Diğer Sorunlar

• Kapıdan satışlarda tüketiciler yoğun bir şekilde zarara uğratılmaktadır.

• Piyasa gözetimi ve denetimi uygulamalarının yetersizliği nedeniyle tüketicilerin sağlık ve güvenliğine aykırı ürünler rahatça satılmaktadır.

• Tüketicinin temsil edilme hakkına bir çok kamu kuruluşu saygı göstermemektedir.

• Tüketici örgütlerine hükümet ve kamu kuruluşları tarafından destek verilmemektedir.

• Anakentlerin dışında tüketici mahkemeleri henüz kurulmamıştır.

• Yasanın 20.maddesinde yer alan tüketici eğitimine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı ile tv. ve radyoların büyük bir çoğunluğu görev ve sorumluluklarını yerine getirmemektedirler.

Yukarıda belirtilen sorunların çözümü, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Yargı Kuruluşları, Belediyeler, Telekomünikasyon Kurulu gibi kamu kuruluşlarının tüketici haklarına saygı göstermesi, sorumluluklarını ve görevlerini yerine getirmesi ile sağlanabilir. Ayrıca, tüketicilerin de hakkını araması ve bilinçli davranması sorunun çözümüne katkı sağlayabilir.


Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı